Aynalar! Ah aynalar! Ne ki bana hıncınız?
Günden güne değişir yüzüme bakışınız
Dost bilmişdim sizleri hep yaşadık yüzyüze
Nerde o eski ahenk görünmez oldu göze.
Baktığımda yüzüne kalakalırdım öyle
Bu mu ahde vefanız söyle! Ne olur söyle
Eskiden böylemiydi? Gül açardı gülünce
Doğru size koşardım işten eve gelince
Ayrılamazdım sizden dönüp dönüp bakardım
Dudağımda bir ıslık Samanyolu çalardım
Güvenirdim kendime mesud ve bahtiyardım
Kış gelmezdi gönlüme ben dört mevsim bahardım
Yıldıza hamak kurar bulutlarla uçardım
İçim içime sığmaz kendi kendime dardım
Seneler geldi geçti yıprandık azar azar
Madem ki dünya fani sultan olsan ne yazar?
Çalıyor ömrümüzden zamanın tik takları
Çoğalıyor gün be gün saçlarımın akları
Neyin habercisi ki yüzümdeki çizgiler
Bu yolun bir sonu var öyle diyor sezgiler
Üst üste sorular Neden Niçin ve Nasıl?
Ne olacak sonumuz bu fasıl hangi fasıl? ! ! !
Şimdi ürkek ve mahcup utanırım bakmaya
Gözyaşım doldu taştı fırsat kollar akmaya
Kimler bekler yolumu köşelerde kim bilir?
Melek midir? Şeytan mı? belki de ehli kabir
Aynalar gücenmeyin bir demdi geldi geçti
Dünya öyle bir han ki nicesi kondu göçtü
Dengeler alt üst olmuş dünya hali pek yaman
Sığınalım Kuran'a Kuran sakin bir liman
Niçin böyle mahzunsun neden böyle tasan var?
Sana ''Ümmetim '' diyen MUHAMMED MUSTAFA 'N var
Tevekkül et Allah'a O'nu zikreyle daim
Kainatın sahibi ALLAH RAHMAN ve RAHİM! ! !
Kayıt Tarihi : 3.6.2008 23:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!