Aynadaki Yansıma Şiiri - Merve Sühan

Merve Sühan
18

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Aynadaki Yansıma

Uzun sessiz gecelerin birinde, henüz sabahı edecek güçle ayakta duran gözlerimin koyu karanlığında yazıyorum bunları sana. Bu his ki asla anlatılmayacak bir duygunun tezahürü… Sana âşık olmak apaçık en büyük delilikti. Anlamıyorum şu evren her anında seni bana hatırlatmak için neden bu kadar gayret içinde? Seni bana getirmenin yollarını buldurmak varken, niye her intihar sonrası tekrar diriltmek için bir şans daha verir kalbime. Madem olmayacaktın bu kalple derdin ne? Neden sonbaharda kurumaya yüz tutarken ağaçlar, benim gönlümde çiçekler meyveye durdu? Aramızdaki mesafenin yalnızca satır aralarında bırakılan boşluklardan ibaret olmasını dilerdim. Kim koydu bu zamansız ayrılığı aramıza? Gittiğinden beri sessizlik iyice sessizleşti. Varacağım yollar uzadı. Bir ağırlık çöktü üstüme. Aklım bir garip gözlerinin içindeki o küçük çocukta hâlâ. Ellerimi uzatsam sanki hemen şurada... Başını alıp omuzuma yaslasam, üşümüş ellerini avuç içimde ısıtarak öpsem, titreyen parmaklarının alsam soğukluğunu... Gözlerine bir tebessüm yayılsa tam o anda. Başını alıp usulca dizime bırakmış olsan... Ellerim saçlarında gezinirken yüzünü uzun uzun seyretsem... Güneşin son ışıkları da geceye teslim ettiğinde kendini, yorgun başın göğsümün üzerine düşse… Sonrası gece ve seninle baş başa…
Seni deli gibi özlemek dışında beynimde zuhur eden başka bir olay yok. Başka bir vuku sirayet ettiğinde bile bir tebessümle sıyrılıp yine huzurla meşgul olduğum en güzel meselemsin. Ama ömür dert bildiğini ödül, ödül bildiğini ceza diye verir. Hayat zaten bundan ibaret değil midir? Olaylar ve yaşanılan örgüler... Gelenler gidenler… Kayıplar kazançlar, bizden eksilenler ve bizi biz yapanlar... Sen hangi olay örgüsünün neresindesin? Gelen, giden… Kayıp, kazanç… Eksilen ya da var eden… Hangisi? Hangisisin ömür penceremde? Hakkımızda cevabını bilmediğimiz ne kadar çok şey var. Buna rağmen ne aklım ne de ruhum başka bir ismi sayıklamıyor dilinde. Gün adının zikriyle başlayıp, gecenin sessizliğinde saatin tik tak seslerini bir ritme dönüştürüp birkaç resim karesiyle öylece duruyor aklımda. Bir avuntu dondurulmuş zamanın kıyısında sana hasretle bakan gözlerimde.
Bir ayrıntı iç sesimin sürekli tekrar edip bağışladığı “Can bedenden çıkmadıkça, umut devam etmeli…” tutunup minnetle azat olmayı bekliyorum bu yankıya ya da hepten teslim olmaya. Geleceğin vakit hüznüm alabildiğine gökkuşağına dönüşecek biliyorum. Takvimler ve saatler unutacak yine kendini. Sahi hatırlamıyorum, zaman hangi gün neden terk etti bizi? Bir az önce denizin dalgasına seni anlattım. Güneş ufukta toparlanmış gitmeye niyetliyken kızıllığı denizin üzerine serilmişti. Bir kızıl saçlı kız sanki hırçın bir yanını denize bırakmıştı bugün. Dalgalar çekilirken uzakta bir yerde seni gördüm. Koştum dalgaların üzerine. Boyumu aşan suya inat ruhuma kadar ıslandım. Az sonra dalgaların arasında belirdi yüzün. Yine aynıydın. Ne vakit gün yüzünü yine bağışlar bana bilmem. Ama inanmak istiyor kalbim güneşin bir sabah seninle doğacağına. İnanıyor mu ellerin ellerimle buluşacağı vaktin geleceğine? Biliyor musun? Masamdaki güller hiç susmadan seni soruyor bana. Aynadaki yansıma duyuyor musun beni, gözlerin sayıklıyor mu yüzümü hâlâ?

Merve Sühan
Kayıt Tarihi : 4.8.2025 21:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!