Yaralısın…
Daha başında kaybetmişsin bir yarışın
Kuyruğa kaynak yapan birini darp etmişsin
Akşam ellerin boş dönmüş eve
Dalmışsın kara kara düşüncelere…
Birbirine mahzun mahzun bakan
Boynu bükük bir iki patates kızartmasının ucundan ısırıyorsun
Dünden kalan…
Şehir yapışmış boğazına
Eski bir çift göze bakıp, kenarı yırtık bir fotoğraftan
Kainatı yorumluyorsun…
Yine de taviz vermiyorsun onurdan !
Memleketin yarısı onun, yine de
Borcunu ödemiyor ihtişamlı etiketleri olan bir abi
Ulaşamıyorsun kendisine
Keyfi gıcır tabi
Susan telefonların…
Kaybolan güneş
Ve tüm yıkıntılarıyla
Tekrardan başlayıp sabahlara kadar
İt gibi çalışacaksın
Uykularını yarıp
Kızakları bir tipinin rahmine sürmeye
Alışacaksın !
…
Ve her gece,
Grand tuvalet süsleneceksin
Aynanın karşısına geçip
O çocuğa sesleneceksin:
“Bugün en kötü günüm,
Düştüm…
Ağlayacağım belki ama
Kimseye sezdirmeyeceğim
Seni kimseye ezdirmeyeceğim !
Bugün berbat bir gün
Ama,
Çocukluğundan, hayallerinden…
Ben bu mahrum çocuğun boynunu büktürmeyeceğim,
Bu uğurda öleceğim,
Seni kimsenin önünde diz çöktürmeyeceğim ! “
Kayıt Tarihi : 25.10.2025 09:55:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




senin gözlerin gece
yüreğin sabah
zamanı içinin aynalarından tanıdım
baharlarından
yazlarından
adın
buğday başağıydı
elma ağacı
adın anadoluda bir gündoğumu
hasat sonu
Gönülden kutluyorum şiirden geçen zamanı ve şiir sesinizi.
TÜM YORUMLAR (1)