dışarıda sakıncalı ritmiyle bir güz yağmuru
dökülmekte, ağzı bozuk hayatın gamlı güncesine
ve bültenlerde marazi kılıflar sıralanmakta
gölgesi suları okşayan çocukların vurulmasına
sesi kuyulardan taşan analar Yusuf’a seslenmekte:
söyle hangi taşın çağıydı nefreti kutsal kılan!
sonsuzluğun kesişmez doğruları aşkına söyle,
neydi insanı insandan söken zehrin kimyası
çözülmez bir düğümün meselidir insan, dedi Yusuf
ve bir ikindi rüzgârının tırnaklarıyla tarihine çekildi
geride nereye konacağını bilmez telaşlı kuşlar kaldı
çarşı pazar dünyayı öyküleyen çocukları ararken tanrı
yangına yatıyorum, çıldırmanın harflerine
bunca ölüyü taşımıyor aynada silinen algı
Kayıt Tarihi : 15.4.2020 09:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
