Gurur ekmeği olmuş, yemeği kibir
Öyle bir yürüyor ki yeri eziyor
Kaçıyor kendisinden dostları bir bir
O, tenini, benini aynasını süzüyor
Öyle mülayımdı ki, gönlü alçaktı,
Hep böyle kalacaktı ve yaşayacaktı,
Fakat gaiplerden bir piyango çıktı
Şimdi ben neymişim! Diye geziyor.
Makamı büyüdü, küçüldü kendi,
Bir bardak su ile yıkıldı bendi,
Ve O' nu da harcadı paranın fendi
Heyhat, artık koklayarak seziyor.
Sorsan, O olmasa dünya dönemez,
Hiç kimse O' nun kadar bilemez,
Mümkün mü! O' na azrail de gelemez,
Kapısına asma kilitleri diziyor.
Para benim, makam benim, hırs benim,
Piyangoyla bir anda gençleşti tenim,
Ben ölmem! Eskimeyecek bedenim,
Derken, kendi mezarını kazıyor.
Artık çok güçlüymüş ve de akıllı,
Zehirmiş başka sözler, O' nun ki ballı,
Adam oldum sanıyor ya ensesi kıllı,
Kafası gökkubbede, aklı yerde yüzüyor.
Adamlık. makamla mevkiyle olmaz,
Dipten kaynamayan kuyu, su ile dolmaz,
Taş kırılır, demir kırılır adam kırılmaz,
O' her gün defaatle sekiz çiziyor.
Kim büyük, kim akıllı, olur nazarda,
Mevkilerin en büyüğü yerde, mezarda,
Sergilenecek her şey orda pazarda,
Kudret kalemi bunu böyle yazıyor.
Kiminin altın tabutu, kiminin tahta,
Sıfatlar, er kişidir alem-i berzahta,
Bilenler, tebliğ diye her an izahta,
Ne çare ki O, küllenerek tozuyor.
Kayıt Tarihi : 21.11.2008 23:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!