Bay...Evli...Âhirzaman'da 1 Garîp Dünyâ'lı
Ayna'dır diyerek kirpiğin süzme!
Mâdem ki gelmişsin...otur da; dinle!
.
A R A/N/M A
*
Hayıf en kolayı...sen,zoru belle!
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bilgili ve başarılı insanlar, yani erdem sahibi olanlar hiç bir zaman başarılarıyla övünmezler. Çünkü onların bunu ifşa etmeye ihtiyaçları yoktur.
Keza nasihatler her kula yol göstericidir. Kutlarım nasihatlerinizi ve sizi.
Kendine has üslubunla yazdığın, didaktik tarza meyyal güzel bir şiirini daha okumuş oldum. Kalemin daim olsun şair dostum.
Hayıf en kolayı...sen,zoru belle!
Köprüden geçerken...söverler cedde...
Fütûhat çiğnenir fütursuz dille...
Tarih,geç program...Türk müyüz? ..(nerde?) kaleminiz kavi olsun
güzel bir sorgulama. Herkes olduğu yerde ve kendince haklı... Aynı aynalara baksak ta aynalar galiba her birimize farklı şeyler söylüyor... Birleştiğimiz yer insanlık nerde... işte onun nerede kaldığını bilmiyoruz...
kaleminize sağlık çok güzel bir şiirdi...
Saygılar..
Kuşa acımak çoktan bitti, insan insana neler ediyor.Vicdanı, yolda görsek tanıyamayacak hale geldik...
Şiiri okurken bir Nazan Bekiroğlu sözü geldi aklıma :
***Sadece insan'a inanıyorum, diyesim geliyor. Ama insana, kimsenin etmediğini eden de yine insan. Öyleyse sadece insaniyetli olmaya inanıyorum*** Diyen...
Güzeldi okumak kaleminiz daim , yolunuz açık olsun.
Tebrik ederim Ercan Bey.Güzel dizelerinizi kutlarım..
Emeğinize güzel yüreğinize sağlık Kutlarım usta kalemi...tebrikler..
Çok çok güzeller,tebrikler...+10
Ercan Bey, girişte geçen 'süsme' yi 'süzme', 'futuhât' kelimesini de fütûhat şekline
dönüştürürseniz (bence) kelime hataları düzelmiş olacak; şiiri tümü itibariyle tebrik edeceğim. Gözlerinizden öperek...Enver Özçağlayan
İyi hoş der, dersin de kardeşim!
Ne zamandan beridir, Türkoğlu Türk, garip ola…
Olsa olsa, grip olmuştur!
Devasız değil ya, ölümün “tetikçisi” sayılsa da…
Gelelim, ayna sırlarına…
Oh ne ala, pek ala memleket bu ya hu!
Hayıflanmak ayıplanmaya, geçmiş geleceğine, camiler cemaatine küs!
Yanında da iyi gider miydi acaba “şak şuk’a”?
En iyisi mi, değmesin yağlı boya…
Çok yaşasın dualarımız da, bize hiç dokunmasın istediğimiz yılana ya…
Süsü, sürüsü üresin dursun sepette!
Ha unutmadan!
Çağdaşlık!
Yeminle, gelemem hiç bu söze…
Çağdaşım!
Çağdaşsın!
Çağdaş!
Türetip de çoğaltalım derken, tüketmeyin beni!
Tek dileğimdir, bırakın beni kendi cehaletimle…
Eğer çağdaşlık buysa, ben bilmem ki kaç yüz yıl gerinizde, hala o Kafkas dağlarının eteklerinde, Şamil’in sevdasındayım yine…
“Her gün yeni bir gün geliyormuş dünyaya, ne gam!
Karanlık olan yerleri de şimdi ışıklar basmış, ne ala!
Acı olan her yerde şimdi sevinçler varmış, pek ala!
Güçsüzlük bende kalsın, gücün formülü de bulunmuş, ne harika!”
Diyelim ve bitirelim hayırlısıyla…
Cemreleri kucakladığımız şu günlerde, onların getirdiklerini anlatır gibiydi aynaların…
Yine konuşmuş…
Yine konuşturmuşsun…
Ömrüne, gönlüne bereket…
Yolun da bahtın da açık olsun…
Nicelerine inşaAllah…
Fiddareyn saadetler duam ve sevgilerimle…
Bu şiir ile ilgili 26 tane yorum bulunmakta