Müslümanlar neden böyle perişan?
Sebebini sorup arıyor muyuz?
Bence bu işin sebebi Müslüman.
Acaba farkına varıyor muyuz?
Müslümanlık çünkü adımız bizim.
Adımız gibi mi tadımız bizim?
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Anlamlı bir şiir okudum mekanın cennet olsun
Selâmünaleyküm!
Merhum Ozan Arif Şirin adına bu sayfayı yöneten muhterem kardeşim,
Bu şiiri çok sever ve her defasında içim titreyerek okurum.
Lâkin, içinde bazı kelimelerin yanlış yazıldığını, bazılarının da kullanılan klavyeden kaynaklı olarak türkçe harflerin kullanımında sıkıntı olduğunu gördüm. Bu yüzden şiiri kopyalayıp bir word sayfasında düzenledim ve tekrar kopyalayarak buraya yapıştırıyorum.
Şayet zahmet olarak algılamazsanız, lütfen buradan kopyalayıp alarak şiirin doğrusunu sayfaya yerleştiriniz.
Kalbî selâmlarımı iletiyor, merhum ozana Rabbimden rahmet, size başarılar diliyorum.
AYNA
Müslümanlar neden böyle perişan?
Sebebini sorup arıyor muyuz?
Bence bu işin sebebi Müslüman.
Acaba farkına varıyor muyuz?
Müslümanlık çünkü adımız bizim.
Adımız gibi mi tadımız bizim?
Eksik mi dedimiz, kodumuz bizim?
Fitnesiz, fesatsız duruyor muyuz?
İslâmın şartı beş, imanın altı,
Diyerek işleriz her türlü haltı…
Aklımıza gelmez toprağın altı.
Emaneti sağlam koruyor muyuz?
Esiri olmuşuz malın, servetin,
Zinanın, şehvetin, kovu, gıybetin,
Vatanın, milletin, dinin, devletin,
En ufak işine yarıyor muyuz?
Bu devirde, kimin kötü hali var?
Şimdi, itin bile özel yalı var.
Hepimizin, iyi-kötü malı var.
Fitreyi, zekâtı veriyor muyuz?
Birbirine düşman zenginle fakir,
Birinde hamd eksik, birinde şükür,
Hepimizde ayrı, değişik fikir,
Birlikte üç adım yürüyor muyuz?
Elin gözündeki çöpleri tek, tek,
Görüp gösteririz, kaçırmayız pek
Kendi gözümüzde mertek var, mertek.
Biz, bizdeki suçu görüyor muyuz?
Neyi öğreniyor, neyi duyuyor
Karnı evde, beyni nerde doyuyor
Oğlumuz, kızımız, nasıl büyüyor,
Üstüne kol kanat geriyor muyuz?
Kitabımız Kur'an ilim kokuyor,
Kaç müslüman günde açıp okuyor?
Okuyan da işte öyle okuyor.
Mânasına kafa yoruyor muyuz?
Madem ki her nefis Hakk'tan hediye,
Dünya için Hakk’ı unutmak niye,
Bugün Allah için ne yaptım diye,
Akşam kendimize soruyor muyuz?
ARİF olan ham laf etmez gardaşım,
Bir destanla bu dert bitmez gardaşım,
Müslümanım demek yetmez gardaşım,
Müslümanca hayat sürüyor muyuz?
Ozan Arif
Tebrik ederim tüm eserler muhteşem, böyle yazan halk ozanı kalmadı artık..
Çok güzel bir şiir üstadım, dilinize, gönlünüze sağlık. saygılarımla
Çok güzel bir şiir üstadım, dilinize, gönlünüze sağlık. saygılarımla
kan dökmeden iyi bir şiir..
Ne harika dizelerdi bayıldım,kutlarım yüreğinizi ve kaleminizi sevgiler
Müslümanlik çünkü adimiz bizim.
Adimiz gibi mi tadimiz bizim?
Eksik mi dedimiz, kodumuz bizim?
Fitnesiz, fesatsiz duruyor muyuz?
Islamin sarti bes, Imanin alti,
Diyerek isleriz her türlü halti.
Aklimiza gelmez topragin alti.
Emaneti saglam koruyor muyuz?
Esiri olmusuz malin, servetin,
Zinanin, sehvetin, koyu giybetin,
Vatanin, milletin, dinin devletin,
En ufak işine yariyor muyuz?
Eline diline sağlık ozanım
Güzel bir analiz....ama bu tüm insanlık için genel bir durum bana göre....
Ozan Arif'in en sevdiğim şiiridir bu.Ne doğru ne anlamlı sözler.Evet müslümanlar neden böyle perişan?Buyrun cevabı..
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta