Beni yalnız bıraktığın bu yolda
Umursamazlığınla;
Gittiğin kadardır nihayetinde üzüleceğim…
Zaten aşk bir uçurumdan düşmek gibiymiş.
Bu yüzden sevgiliye "yar" diyorlarmış! ..
—Şiire başlarken söylemeliyim—
Sınırlarını aklımın ucuna dayadığım bir coğrafyanın
Yasaklı sırlarına doğru yol alacağım birazdan…
Eğer ki delil olarak kullanılacaksa gıyabında söylediklerim
Aşkıma kefalet olmaya hazırdır sana dair bütün vazgeçtiklerim…
Ben ne zaman gözlerinin içinden izinsiz geçsem
İnce bir dal gibi üstüme eğilirdi ürkekliğin.
Tutkunun yüreğine düşürdüğü yakamozlar titrerdi
Ne zaman saçlarına dokunmaya yeltensem…
Şimdi metal bir soğukluktur yüzüme düşürdüğün kaygı.
Gözlerini zimmetimden çekip aldığından beri,
Alnıma düşen gölgeleri sen sanıp öpüyorum.
Senin yalnızlığınla sevişmek gibi bir alışkanlığım var benim
Ve hala adınla sesleniyorum sonbahar saçlı kadınlara.
Şimdi imlası kaymış bir dilin kelimelerini tutuşturup,
Soğumuş bir kül gibi üstüme yağan hayatı yakıyorum.
Yüreğim hala çok sıcakken, senden bu kadar fazla uzaklaşmış olamam! ..
—Şiirin burasında bir hüzün şarkısı çalmalı—
Yanık telleriyle içimin karanlığına ışık tutmalı viyolonsel
Yere vurmalı kırmızı şarap dolu kadehini Yasmin Levy
Damla damla çığlığını dökmeli susuzluğuma
“ Madre, si esto hazina, madre si esto…”
Hayat kadınının odasında unutulmuş
resmi bir evrak gibi soğuk olan bu ayrılık ikindisinde
sebepsiz intiharlar çökerken dimağıma, susuyorum.
Oysa daha yeni öğreniyordum
Cümle içinde kullanmaya cesaret ettiğim adına derin anlamlar yüklemeyi.
Ama susmam gerekiyor biliyorum.
Konuşsam güvercinler uçuracağım sana ağzımdan,
Son bir umut intihara yönelecek dilimin ucunda
Belki de kürtajla aldırdığını anlayacaklar aşkı.
Oysa bir tek beni gömdüğün duvar şahitti bu olanlara.
Bil ki, taşlar senden başkasına konuşmaz kadınım, konuşmayacak.
Yazdığım bütün şiirlere kalbimi basarım ki,
Hiç büyümeyen çocuk yanımla sevmiştim seni…
—Şiirin burasına kadar gelebilirsin ancak—
Takvimlerin artık gün saymayı bıraktığı bugün,
Sınırlarını aklımın ucuna dayadığım bir coğrafyanın
Yasaklı sırlarına doğru yol alacağım.
Üzgünüm!
Seni de beklerim diyemiyorum.
Çünkü orada bedeninden ziyade
Kalbi darmadağın çocuklara yer var sadece!
Kayıt Tarihi : 8.10.2012 13:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!