bir gece bir tıkırtı duyarsın ansızın evinin çatı katında
korkarsın ürperirsin ya yinede çıkıp bakarsın
belki hiçbirşey göremiyeceksindir orada
koyu bir boşluktan başka
ne kadar dikkatli baksansa
belki öyle birşey görürsün ki gözlerine bile inanamazsın
orda tek boynuzlu bir at duruyordur
karanlığın sonunuda
hani yalnız masallarda yaşadığı sanılan
varlığı hiç kanıtlanamayan
bir tek boynuzlu at görürsün orada
karanlığın sonunda
şaşırırsın inanamazsın belki
rüya gördüğünü sanarsın
ama anlarsın onu görünce
senin için gelmiştir oraya
sana göründüğüne göre
seversin onu öyle bir seversin ki
daha önceden hiç böyle hissetememişsindir kendini
garip bir histir içindeki
yani sevmek buysa daha önce hiç sevmemişsindir sanki
o his senle varolmuştur sanki yeryüzünde
daha önceden hiç duymamışsındır böyle bir sevginin tarifini
öyle bir seversin ki
tereddütsüz feda edebilirsin uğruna o an
asla feda etmeyeceğin şeyleri
tüm dünya bir yanadır o an
o bir yana
o yalnız senindir senin olmalıdır seninle kalmalıdır
bu dünyada birtek mutluluk yolu vardır oda odur sanki
işte olsa olsa böyle bişeydir benim sende buluduğum
herşeyden farklı
hertürlüsünü tattım sevginin bu hayatta
çok sevdiğim sevgilerde vardır hala ama
sende bulduğum farklı
keşke bir yolunu bulabilseydimde anlatabilseydim
bu içimdeki seni sana
koyabilseydim tüm çıplaklığıyla yüreğimi avuçlarına
ama yok işte
yok bu lisanda bu içimdeki seni sana
tarif edebileceğim bir ifade
öyle bişeysin ki içimde
her sevgiden ibaret
hepsinden ziyade
............................................................................
her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.
bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok
uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım
olan olmayan acıtan sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercan maviliğine
sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır
sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor
çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
bahçıvanlar değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır
bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzamaya başlar
verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz
sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
Allah’a inanmaktır
Yılmaz Erdoğan
Ahmet KaracaKayıt Tarihi : 30.8.2006 15:12:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Karaca](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/08/30/aylin-1.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!