Hazanda bir oraya, bir buraya savrulurken yapraklar,
Benliğim öfke tufanında, amansız düşüncelerde,
Hicran matemin de notalar icat eder oldu.
Çaresizliğim içimde kıvranırken, aşka tutulmuş kalbimde,
Bin, bir çeşit tarifsiz acılar barındırıyorken,
Aylardan "Ekim" ben divane, ben virane, ben tekim!
Yalnızlığın prangaların da, kara zindanlarda hapis gibiyim.
Bir çığlık atsam, bir isyan yapsam, kanayan tarafım susar mı?
Elimden alınan onurum, gururum yeniden bana iade edilir mi?
Tek umudumu bir vicdansıza, arsıza bağlamışlığın,
Utancın da sessizliğe büründükçe, suskun yüreğimde,
Çığlık çığlık, fırtınalar büyürken, sol yanımda depremler oluyor.
Suçlu kişilikler, suçlu aşk katilleri, ruh tecavüzcüleri idam edilir mi?
Hiç utanması, yüz kızarması olmayan arsız bir şahsiyet,
Bir gün, bedduaların hesabını çeke çeke, öder mi?
İçimde ki; çocuğa diyorum ki; sakın yenilgiye düşme!
Elbet bir gün, yeniden ilkbahara kavuşup, "Nisan" yağmurlarında,
Sırılsıklam ıslanırken, bülbül seslerini dinlerken iyileşeceksin!
Nadasa bıraktığım çorak hayallerimde, baharda yeşerecek.
Kara kışa tutulmuş, acı ummanında girdaba düşmüş ruhumda,
Elbet ki; kurtulup, tüm acıları kovup dimdik ayakta duracak!
Güneş bana doğacak, ilkbahar bana raks edecek.
Tüm çiçekler misk amber gibi, tenime kokular verirken,
Umutsuzluğa düşmüş gönlüme, kanayan gözlerime merhem olacak...
Bilgehan Emirşanoğlu
Bilgehan EmirşanoğluKayıt Tarihi : 26.10.2016 13:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
gezel bir şiir,
tebrikler
Bilgehan hanım,
kutluyor ve
selamlıyorum
sizi.
TÜM YORUMLAR (1)