Suya değdirdim ayaklarımı
bulutlara karışırken memleketsiz sisler
bir dalga sesini çığırdım ıslığımla onlara
zamanın ardına itilmiş ıssız kıyıların
şimdi öksüz kayalıklarında
Herkes gider bilinen yoldan da
öyle dar bir yoldur ki şairinki
ki o gider patikadan
politikadan tikler takanlardan taktiktir taklit
1995
Söyleyecek sözüm yok
yaşayacak günüm var su içmeli
haber etme bana da yaşadığını bileyim
yaşın başın bana ne
anlatmayın artık yeter!
Ah kendini görebilse gözler
Döktüler değil mi kumlarını
en sonunda
zaman yollarına
iksir içen kanatlılar ki
damlalar ilk onları ıslatır
Ne çok seviyorum benimizi bilseniz
aslında hep sevdiğimiz gibi
beni
1995
Çingenelerimden en iyi falcıyı getirin
el falıma baksın
getirin, kaskatı avuçlarıma dokunsun
bu dünyadan iyi falcı yoktur
öyleyse okusun gözlerimden yüreğimi
ağlayan kadınların
Nöbet tutar yatağımda kağıdım kalemim
virgülüm ve ünlemim
düşlerimde avcı kılığıyla dolaşır işgüzar usum
kapısını çalar gözlerimin kapı duvar
sana kalmaz anısı bir rüyanın
noktam uyur
Çikletimin balonu uçup gider
bir sabun köpüğüne doğru
biri beyazdır biri saydam
öpüşürler
saydam top birden bire bölünür
bir olur Merkür
Ne yapalım plak bitti
plak bitince ne yapılır?
gökten yalnız kalan bir yıldız koparılır
çünkü sevilir biraz, biraz okşanır
uzaklığına konur tekrar
düşkünü olur düş sevenlerin
Kumaşı karanlığın teninden
deseni ense ağrısından
elleri yorgun bir bedenin belinde yitikliği yoklar
nabızlara dram yükleyen gecenin
turuncu zehiri sürülür bakışlarına
arayış oturuşlarıyla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!