Bir tutam özlem kattım gülüşlerime
Mazisi karanlık şehirlerin
sönük ve donuk bakışlarında umut düşledi
bir çocuk...
ve geleceğini süsledi
İstanbul,
Kadıköye dalgalanan
dokuz onbeş vapurunun sesinde
istanbuldur...
O gür sesiyle haykırmasa varlığını
Kelam et yar!
Avaz avaz susmalarının ayazından kurtar beni
gökkuşağı şiirlerle selam gönderelim
bilmediğimiz cennete.
Sen varmadan kıskansınlar seni
Kısa bir ömrün saçlarından kayıp gitti yıldızlar
Ölüm gözlerinin göz pınarlarında
Ten boğumu yalnızlıklardan bir çığlık sayıkladım
Aşka bilenmiş bir rüyadan.
Sevgi mısralarının rengarenk ölümleri öptüğü
Zamanın elinden tutup
Kendi sonuma gülümseyerek yürüyorum.
Öylesine güzel bir son ki
Bir bakışın
Ömrümü aşka boğacak
Gözbebeklerine kadar
uzakları düşleyen o çocuğun gözlerinde
demlendi hayat...
Gök yüzüyle konuştu
ve bir yıldız iyice parıldadı geceye...
sonra bir el uzandı semaya
dualar göz yaşıyla uğurlandı aşka...
Nasip diye
İnsanlar ahlak öğretilerine sarılıyorlar
Tüketim ahlakına
Eğlence ahlakına
Sosyal ahlaka...
Zaman durmuşcasına düşerken aşkı temsil eden yağmur tanecikleri
Özlemlerime kara çalan ayrılığımızın yağmur ağlamalarını duyabiliyorum..
Yokoluşlara gebe yalnızlıklardan biriydi zamansız gidişin
Gidişinin adı Özlem olabilirdi ancak..
Bende usulca özledim...
Gün aşka boyandığında
Bulut ağlamaları aşk giyindi gözlerinde
Mevsimler aşkı çağırdı
Her bahar seni sobeledi günden güne
Taş kaldırımlı yolların
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!