Gün tepeye geldi, aşmak üzere.
Zaman kısaldı Aykız.
Beden yoruldu, gönül kırıldı Aykız, kırıldı.
Ve....
Bir ömür bitti Aykız.
Hem de, bin bir ‘ah... vah’ ile...
Artık geride kalanımız
Maziye baygın gözlerle bakacak,
Kendi güneşinin batacağı günü bekleyecek.
Zaman zaman gözleri dolacak,
Yüreğine gülle gibi bir düğüm inecek...
Bu düğümü çözmek için,
Kimi zaman ağlamak gelecek içinden
Kimi zaman türküler söylemek,
Kimi zaman içmek, sarhoş olmak gelecek.
Kimi zaman namaz kılmak gelecek.
Ama Aykız yüreğine inen bu düğüm,
Zamanla habis bir ur’a dönüşecek.
Bu düğümü çözmeye gücü belki de yetmeyecek.
Bu acıyla için kan ağlayacak.
Yüzde gülerken,
Özdeki feryadını kimselere duyuramayacaksın,
Kimselerle paylaşamayacaksın.
Derdin büsbütün artacak Aykız.
Bana ettiğin cefalardan pişmanlık duyacaksın
Mezarımın başına gelip af dileyeceksin.
Benden kıskandığın
Misk kokulu saçlarını
Yolup yolup atacaksın.
Dizlerini döveceksin Aykız.
Gırtlağını yırtacaksın feryattan.
Ama faydasız Aykız faydasız.
Torağın ben altında sen üstünde...
Toprak zalim,
Toprak acımasız,
Göndermez beni Aykız, göndermez.
Bari sen gel Aykız.
Bak açtım kollarımı seni bekliyorum.
Boş ver dünyayı,
Güvenme ona.
Çünkü o kalleş, O hain
O vefasız, o zalim
O BÜTÜN KÖTÜLÜK DOLU, KÖTÜ DOLU
O hep kötülerden, kötülüklerden yana Aykız.
Gün batımına daha fazla direnme.
Şuanda çektiklerin dünyaya has şeyler.
Burada kötülük yok.
Her şey çok güzel Aykız, çok güzel...
Burada istediğni veriyorlar,
Karşılığında para almıyorlar Aykız,almıyorlar...
Daha fazla ızdırap çekmene dayanamam,
Gel Aykız gel...
Ne? ...
Doktorlar mı göndermiyor?
Onları da boş ver Aykız.
Boş ver onları...
Dünyada iken,
Beni göndermeyin,
Beni Aykızdan ayırmayın
Diye çok yalvardım onlara.
‘Gitmen gerekiyor’deyip,
Kestiler biletimi Aykız.
Sonunda bir bilette sana mutlaka keserler.
Bana gelmekten bu kadar kaçma,
Kaçtıkça yaklaştığın tek şey bana gelişindir.
Ha bir gün evvel, ha bir gün sonra
Ne fark eder Aykız, ne fark eder?
Bari beni daha fazla bekletme.
Gel diyorum Aykız gel!
Ben üstüne düştükçe nazların nüksetmesin.
Bilirim senin o ‘naz’larını, iyi bilirim.
Cefa semin için adettir,
Cefa senin için ekmektir, sudur.
Bilirim seni nazsız yaşayamazsın.
Beni kabre koyan senin nazlarındır Aykız,
O insafsız, sınırsız, dayanılmaz nazların.
Bilirim,
Gelince kaçar,
Gelmeyince ararsın Aykız.
Çaresizim, kararsızım.
Gelsem öldürürsün,
Gelmesem ölürüm Aykız.
Bari sen gel Aykız, ne olur gel! ...
Senin kibrini de bilirim Aykız, bilirim,
Kibrine galip gelip gelemeyişinin bedelini,
Bir ömürlük çileyle tamamladım Aykız.
Yaralı yüreğime tuz basarak,
Saadet ve mutluluğu,
Ya kitap sayfalarında,
Ya da televizyon ekranlarında
İzleyerek tamamladım
Suçun çok Aykız hem de pek çok.
Dilde söze,
Gönülde yangına mahkum ettin beni.
Başkasının yasında, öz ölüme ağlattın.
Sana gelmek istedim,
Ayaklarıma pranga vurdun,
Seni sarmak istedim,
Kollarımı zincirledin,
Seni söylemek istedim,
Dilimi perçinledin.
Sana gelen yollarımı bağladın.
Ve... ve...Aykız!
Beni öldürdün, öldürdün be Aykız! ...
Ve Aykız!
Tüm dostlarımın omuzlarında
Toprağın altına koydurdun
İşte Aykız
Sana oradan sesleniyorum.
Toprağın altından,
Kimsesiz mezarımdan, mezarımdan.
Bilesin ki Aykız,
Beni mezara
Ağlatarak koydular,
Ağlayarak koydular.
Töreymiş Aykız
Sevdiğini alamayanları
Ağlatarak koyarlarmış mezara...
Mezarnı da yol üstüne kazarlarmış,
Vefasızlar ibret alsın diye.
Aykız...
Bak işte, sen toprağın üstünde ben altında,
Sana, gel diyorum.
Gelmemekte direniyorsun Aykız.
Ama sen akıllısın, zekisin.
BİLMEN GEREKİRKİ;
Nasıl olsa geleceksin,
Bari isteğinle gel.
Senin için açılmış kolların kucağına gel.
Yoksa....
Seni dava ederim Aykız, dava ederim.
Bilirim,
Sen zalim, ben mazlum.
Allah mazlumların dileğini kabul eder.
Yanarsın cehennemde Aykız, yanarsın,
Dünyada yandığın gibi yanarsın.
Tövbe, tövbe...
Sen yanamazsın,
Hele benim bedduamla,
Asla, asla yanamazsın,
Bilesin ki Aykız senin yanmana dayanamam.
Dilim kurusun
Biliyor musun Aykız?
Bütün bir ömrü sensizliğe harcadım.
Sazda seni dinledim,
Sözde seni dinledim,
Kavalda, kemanda,
Zurnada, davulda,
Meyde, tulumda,
Kopuzda,tarda,
Hep seni dinledim Aykız, hep seni...
Bülbülde, kumruda,
Sakada, muhabbette,
Hep seni, hep seni dinledim.
Yaprağın hışırtısında,
Suyun şırıltısında,
Rüzgarın fısıltısında,
Güneşin ışıltısında,
Toprağın ısıltısında
Hep seni, hep seni dinledim Aykız..
Tırtılda, yaprakta,
Çiçekte, kelebekte,
Kartalda kayalıkta,
Enginlerde vadilerde,
Çayırlarda çimenlerde
Hep seni, hep seni izledim Aykız.
Yıllarda mevsimlerde,
Aylarda haftalarda,
Günlerde saatlerde,
Dakikada saniyede
Sensiz....
Ama hep seninle yaşadım Aykız hep seninle.
Ömer Celep
Ömer CelepKayıt Tarihi : 25.12.2006 23:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Özdeki feryadını kimselere duyuramayacaksın,
Kimselerle paylaşamayacaksın.
Derdin büsbütün artacak Aykız. '
' Sevdiğini alamayanları
Ağlatarak koyarlarmış mezara...
Mezarını da yol üstüne kazarlarmış,
Vefasızlar ibret alsın diye. '
Şiirin tamamı etkileyici, çok güçlü bir anlatım.Ancak bu dizeleri de çok beğendiğimi belirtmek istedim,saygılar...
TÜM YORUMLAR (1)