Aykız - 4 - (ses) Şiiri - Serdar Akkoç

Serdar Akkoç
125

ŞİİR


12

TAKİPÇİ

Aykız - 4 - (ses)

Ömür; ses ses avcumda; çınlasın radyolardan,
Neşet kadar yürekten, Müslüm kadar damardan!
***

Seni söylesin şimdi; sazlar seni söylesin;
“Sevmekten kim usanır”; Senar seni söylesin!

Bin kubbede bin derviş, bin kuple bin duahan?
Nâmını dünyalara çığırsın Hafız Burhan!

Kasideler, gazeller, Bektaşi’den nefesler
Adına güfte yapsın Hamiyet Yücesesler.

Toz yemiş gramofon, taş kesilmiş taş plak.
Ağlatsın bülbülleri gayrı Sadettin Kaynak!

Sen bir ihtilal ol da, devrilsin arzın dibi,
Yine de şahlansın Efe’m; Hasan Mutlucan gibi!

Sen bembeyaz mintanınla yaslan da Süphan Dağ’a,
“Baharım sensin” diye nota yaksın Binboğa!

Eski bir kırkbeşlikte ünlensek senin ile,
Kalaydık “Kalamış”ta Münir Nurettin ile!

Sen bir ceylan olsan da; yaylasak yaylamızda,
“Bir İhtimal Daha Var” Safiye Ayla’mızda!

Sen analar kuzusu, sen gönüller nihanı,
Sen Kamuran Akkor’un “Dağlar Kızı Reyhan”ı.

Senin elin kıyamet; ömrüm senin elinde,
“Gitme Sana Muhtacım”, Zeki Müren dilinde.

Neylesin eller beni; beni eller neylesin,
Ben seni kıskanayım; Yaşar Özel söylesin.

“Sen varsan her şey tamam”, sen yoksan ben hiçim de
Yaktığın ateşleri gel de söndür içimde!

“Bir Sevgi İstiyorum” mühleti sana bağlı,
Nihavend’den şakısın Necdet Tokatlıoğlu!

Kırılmış pikaplarda bir lahza sesin kalsa;
Emel Sayın haykırsa; “Rüyalar Gerçek Olsa!”

Çalab’ımdan omzuna gönderilmiş bekçiyim,
Sen “Yozgat Sürmelisi”, ben Nida Tüfekçi’yim.

*
Sen ki “Seher Yıldızı”, sen ki payitahttan çağ,
O mukaddes adını; mırıldansın Arif Sağ!

“Kilim” ol gergefime! Anacağzım dokusun!
Ben seni methedeyim Kısaparmak okusun!

Dicle’sin nazarımda; bense peşinde Merih!
Sen “Nemrud’un Kızı”sın; ben de Kazancı Bedih!

Gözlerin fettan güzel, kanayım kevser gibi,
Oyalı mendilimle Mustafa Keser gibi.

Müjdeler membaında; çileler tiryakisi,
Sen ki Bergen Çiçeği; acılar hasekisi.

Elmas kuşu olsan da, kurban olsam sesine,
Minik Serçeler gibi; “Nefesim Nefesine!”

Kederim kervan kervan Mahsuni’ye varınca,
Sen Harput çekirdeği, ben Şumnu’da karınca.

Sesigüzel değilim, ömrümün öyküsünde,
Benim aklım kırk yıldır “Kara Kaş” türküsünde.

Senin melek kalbini, kim kırsa pâre pâre,
Sazımla, feryadımla; dokunsun Zülfü yâre.

“Kızıl Elma’m” diyerek öpsem soylu resmini,
Yıldızdoğan haykırsın senin güzel ismini.

Seni Başbuğ yurdunda, süzsem göz ucu ile
Topuzuma nakşetsem Kaya Kuzucu ile.

Bülbüller geçidinde katar katar benimsin,
Sefai yüreğimde “Ayşem” kadar benimsin.

Sen ki “Ahu Gözlüm”sün; baharımda, yazımda,
Çukurova’m gibisin Feymani avazımda.

Bir ömür ellerini çizedursun çizerler,
Saçındaki her tele saz kırsın Zemahşerler!

Sen benim “Al Yazmalım” başındaki çile ben,
Hep seni tıngırdatsam; Cahit Berkay ile ben.

Düğümüm, oyam, danem; nakışım sende kalmış,
Âşık Veysel gibiyim, bakışım sende kalmış!

Hicazkâr’dan, Dügâh’tan; yetmiş iki makamdan,
Kirpiğine nağmeler; duysam Arif Susam’dan.

Sen bir dua olsan da; cümleler “amin” dese,
Seni içsem and diye, Kayahan “Yemin” dese!

Böğrünün yamacında dolansam dertli dertli,
Sen “Yaralı Turna”msın; bense Kıvırcık Ali!

Mavzerimsin, ordumsun; toprağımsın, yurdumsun,
Ben ki Özay Gönlüm’üm, sen de benim “Dudu”msun.

“Seninle Başım Dertte”, gözlerin ayin gibi,
Kaşının peşindeyim, Selami Şahin gibi!

Darbuka’mda sızıyla, kavalımda nefesle,
Sen Düriye’yle dertleş; ben de Adnan Şenses’le.

Ermişler “ahu” desin, dervişler “yahu” desin,
Ben neyzenin olayım; Ahmet Özhan “hu” desin.

Sen, sazımın şelpesi, “Telli Turnam” hoş beşi,
Musa Eroğlu eyle ben gibi çilekeşi.

Yaşmağında izdüşüm; üçler, yediler, kırklar,
İnildetsin dağları; Bedia Akartürk’ler.

Asırlardır mahkûmum saçların arasında,
“Aldırma Gönül” desem Akbayram nârâsında!

Hakkı Bulut gibiyim, benim bir tek sen’im var,
Omzuna değdi diye kardeşine kinim var!

Zülfüne destan yazsam, yanar gönlümün içi,
Sen benim “Gurbet Kuşum”, ben de “Kahtalı Mıçı”

Kemençe’me işledim ağzımda gevdiğimi,
Koyuncu’yla ünlerim “Ben Seni Sevduğumi”

Zılgıtlar tütsüsünde; havar da havar yârim,
İzzet Altınmeşe’yim “Deloy Loy Kibar Yarim”

Abdalınım sevdiğim; keşmekeşim, telaşım,
Sen Döne Hatunumsun, ben Muharrem Ertaş’ım.

Nesimi’ye selam sal, selam söyle Hallac’a,
Sen göğümde yıldız ol, ben sana Cem Karaca.

Bir bozlak deyişinde sensin nefsimden taşan,
Ben sana Çekiç Ali, ben sana Hacı Taşan.

Lal çehreme arabesk, öksüz dilimde sonat,
İdil Biret’te “Arya”; Fazıl Say’da Serenat.

Üç notana üç minör; Mazhar, Fuat, Özkan’ım.
Sen “Ay Yüzlüm” solfeji; bense Göğebakan’ım,

Avuç için yeryüzü, parmakların gök kubbe,
Barış’ırmış kanlılar; sen gülünce “Gülpembe!”

Öyle bakma sevdiğim; “Nazar Eyle”r Kurtalan,
Çayım, kahvem, kımızım, sensin bana “dert alan”

Sen ümitsize Ümit; müjdeler rebabında,
Adlarımız yan yana yazar “Aşk Kitabı”nda.

Sen Türkçe’min lezzeti, Sezen Cumhur’da aksan,
Ben Orhan Gencebay’dan feryad; “Ya Evde Yoksan!”

Ruhumuz tambur çalsın isyanlar telvesinde,
Ferdi Tayfur’dan kalma; “Sabahçı Kahvesi”nde!

Radyo’mda bangır bangır, sen çalsan Kardaşlar’dan,
Moğollar’dan, Ayna’dan, Ersen’den, Dadaşlar’dan!

Akarsu’yum, Akkale’m; ruhum, kemiğim, etim,
Sen Ayten Alpman’ımsın, sen benim “Memleketim”

Sen horonum, zeybeğim, bozkırdaki halayım,
Sen “Dam Üstüne Çul Ser”, ben Ruhi Su olayım.

Coşkun Sabah gibiyim, “Anılar”ım koynumda,
Bir ömür dolanaydın, ud’um gibi boynumda!

Cephende Mehmetçiğim, Esmaray ol yaz beni,
Mahpus’tayım ay balam; Dilber Ay ol çöz beni!

Ben Erkan Oğur figanı, gariplerin garibi,
Sen yüzüğümde Hiç’im; “Divane Aşık Gibi!”

Sığmazsın bağlamama, kavalımsın, şan’ımsın,
Karaböcek havası; “Damarımdan Kanımsın”

Çal beni bendirinde, çığ benim, çığlık benim,
Heyhatım sekiz oktav; Hasan Sağındık benim.

Dert yığdım mızıkama; dertli sevgin içimde,
Aşkın tangosundayım, Erol Evgin içimde!

Kaç Muazzez kaldıysa şarkılar kalburunda
İsminle ıslansınlar muhayyer yağmurunda.

Ümit Tokcan’dan bir ah kıstırıp yemenine,
Nakşedeyim resmini “Yayla’nın Çimenine”

Gitarımda penamsın, bağlamamda mızrabım.
Kıraç’taki Zerda’msın, Taşkent’teki mehtabım,

Gönül Yazar da fasıl, “Ömrümce Adım Adım”
Unutursam adımı; adındır benim adım.

Zeybeğimle, Efe’mle; kaldırsam kollarımı,
Çandar’ımla, Ezgü’mle; bildirsem hallarımı.

Sen varsın tellerimde, Erkin Koray’da hep sen,
Piyano tuşlarına seni sorar Özbeğen.

Kırk notada kırk ritim; kırk perdede kırk usûl,
Kırk makamda adını sayıklasın Yurdakul.

Kemanında pâreyim, bana senden seni ver,
Ben; Özdemir Erdoğan, “Bana Ellerini Ver”

Gözlerinin büyüsü âşıkları kandırır,
Ankaralı Turgut’u gazelhana döndürür,

Ege’de Çökertme’msin, yaylalarda barımsın
Kerkük’teki hoyratsın, dombıra’msın, tar’ımsın.

Fatih’in ben olayım, ben sileyim yaşını
Yıldırım Gürses gibi; ben söyleyim marşını.

Erisin Sağyaşarlar; ervahını övmekten
Semahımda deyiş’sin, Ali Ekber Çiçek’ten.
*

Gücenmesin Karakoç, gelsin de canan görsün,
Süslen de abdestinle, âlem “Mihriban” görsün!

Ben Alpay’da haykırış, Tanju Okan’da özlem,
Sen Zerrin Özer ol da; tenor görsün elâlem!

Gel de benim kantoma; “Yangın” gör Damcıoğlu!
Ben Kamil Sönmez olsam; sen de “Davulcuoğlu!”

Bizi gören aşkların kalır mıydı haşmeti!
Mecnunu Leyla görmüş!.. Ne eylesin İzzeti!

Kibirlenme Sultanım; senin de hükmün biter,
“Bozkurtların Başbuğu” deyince İlhan Gencer!

Neylesin eller beni, eller beni neylesin,
Ben seni methedeyim Hançeriler söylesin.

#Hançeri Nisan 2020

Serdar Akkoç
Kayıt Tarihi : 23.11.2021 00:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Serdar Akkoç