Ayın yirmiüçü Şiiri - Şenol Özcan

Şenol Özcan
70

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ayın yirmiüçü

Ayın Yirmi Üçü

Bugün ayın 23’ü,
vakit gece üç.
Ne ay var gecede, ne ışığı;
yıldızlar bir hırsızın çantasında.
Rüzgâr kesik atıyor yüzüme,
her şeyi yarım bırakan bir gece işte.

Saat 4
Dolanıp duruyorsun içimde.
Nabzımdan kalbime akan kanla,
an be an belleğime çakılan
paslı çiviler gibi,
çakıyorsun yüreğime şimşek şimşek.

Saat 5
Dışarıda bir ses…
—Rüzgâr mıdır?
Hayır.
—Kedi midir?
Değil.
—Nedir?
Duvar dibinde gözü yaşlı bir gece,
gözü yaşlı bir hece.
Nedir bu bilmece?

Çömelmiş duvar dibine genç,
yirmi altı, yirmi yedi…
Gözünde yaş,
yüreğinde okkalı bir taş.

Saat 6
“Çağır gelsin içeri.”
—Girdi içeri, yüzü dökük genç.—
Çay?
…istemem.
Su?
…istemem.
Rakı?
…Tütünden var mı?
Olmaz mı?
—Böylece açıldı genç.—

Saat 7
Ay kayıp, ışık kayıp.
Güneş doğmamakta inat ediyor.

“Bilirsin” dedi.
Neyi?
—Konuşmadı.—
Ansızın:
“Ölmek” dedi,
“cesaret midir, korkaklık mıdır?”
Donup kaldım.

Düşle bir kere…
Canına düşmüş bir kız,
gün olur geçerse senden
geçmez misin sen de cevahir yüreğinden?
—Çıkart aklından.—

Devam etti:

Serin bir gün, rüzgâr teninde,
gömleğinin düğmeleri kolların kadar açık.
İnceden, dişi bir yağmurda ıslanmışsın,
“sevda, sevda” diye yanmışsın.
Raylarda hiç korkmadan, ürkmeden yani,
gelen treni yar diye kucaklamışsın.

Saat 8
Ay geceden kayıp,
güneş görünmüyor; karanlık.

Bir nefeste tütünü yarı etti,
rakıyı şurup etti.
Gözünde yaş,
yüreğinde okkalı bir taş.

Ağzından süzülürken duman:
“Teypte Rinna Rinna bir müzik” dedi.
Kaşların asil Galata gibi,
gözlerinde Boğaziçi berraklığı,
gülüşünde Rumeli Kavağı,
ve Üsküdar dalgalanıyor saçlarında.
Dimdiksin Gilgames gibi.

Elinde delikanlı bir silah,
namlusu şakağında.
Şakağında küçücük bir delik,
delikte az biraz kan.
Kafanda deli bir mermi,
dolanır durur öylece…
“Gümmm” diye devrilirsin yere,
çağların devrilişi gibi.

Yan evden komşun gelir,
kapı yarı açıktır,
—rajon böyle—
Seni bulur yerde.
Gözlerin açık, asildir.
“İşte böyle… işte böyle…”

“Dur yahu, korkutma beni.”
“Hayat” dedim.
“Sus” dedi.
“Biliyorum, ‘yaşamaya değer’ diyeceksin.”
Evet.

Saat 12, belki 1
Güneş kayıp, ışık kayıp.
Kesik atıyor yüzüme rüzgâr.

Devam etti genç:
“Uzaklık” dedi.
Bilirsin, yürüdükçe uzayan bir yol var.
Önünde setle duvar…
Mecnun olan koşar.
Ben koştum.
Yoruldukça koştum.
Sevdikçe koştum.
Yar benden geçmez sandım.
—Geçti.—

Bir denizi yırtıp geçer gibi geçti.
“Dur” dedim,
durmadı.

Gözleri kaldı bende,
görmediğim.
Eller kaldı bende,
değmediğim.
Saçları…
tutamadığım.

Su altlarının sessizliğindeyim,
öyle dipsiz kuyularda.

Saat yok.
Işıkta…
Ayda…
Yıldızda…
Rüzgâr hâlâ kesik atıyor yüzüme.

Şenol Özcan
Kayıt Tarihi : 27.2.2008 00:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Meltem Kalender
    Meltem Kalender

    yar benden gecmez sandım
    -gectı-

    bır denızı yırtıp gecer gıbı gectı
    dur dedım
    durmadı

    gözlerı kaldı bende
    görmedıgım
    ellerı kaldı bende
    degmedıgım
    sacları
    tutamadıgım
    su altları sessizliğindeyım
    öyle dıpsız kuyularda

    saat yok
    ısıkta
    ayda
    yıldızda
    rüzgar hala kesık atıyor yüzüme...

    Cevap Yaz
  • Serap Özen
    Serap Özen

    İLGİNÇ BİR ŞİİR OLMUŞ BEĞENDİM...
    YÜREĞİNİZE SAĞLIK..
    SAYGILARIMLA.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)