Ayın fırlattığı iki yıldızdık belki de. Senin ışığın sönmek üzereyken yetiştim imdadına. Sen bir uçta ben öteki uçta. Gerçi evren sonsuzdur. Bu yüzden mesafe kavramı yoktur işte.
Işığın hala hafif hafif gidip geliyor, sana varamadan sönme lütfen. Şu da bir gerçek ki; sen bir uçta, ben diğer uçta nasıl varabilirim ki ışığın sönmeden? Onca mesafeyi aşıp nasıl yanında olabilirim ki?
Minicik bir yıldızdım belki ama kalbim büyüktü benim, ona da bir çözüm bulunurdu elbet. Ay git gide gökyüzünden alçalmaya başladı, galiba yavaş yavaş geceyi bize bırakıyordu. Yanımızdan onca uçak geçti, onca yıldız kaydı ama benim eşim, yıldızım sensin. Gece zifiri karanlığa bürünürken geride sadece ışıklarını saçan biz kalıyorduk; o zayıf ışıklarını saçan biz. Işığımız kendimize yetmezken evreni aydınlatmaya çalışmamız boşa bir çabaydı sadece ama bu zifiri karanlıkta birilerinin diğerlerine yön göstermesi gerekiyordu. Bunu da biz başaracaktık. Çünkü biz adlında sis içinde kaybolan ayın, birer savaşçılarıydık...
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Çok sağolun
Dilinize sağlık
şiirinizi
beğeni ile okudum
Çok sağolun
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta