Gözler önünde,
tanrıya baş kaldırırcasına yükseliyor güneş
ne çare
kendini bilmez bir guru gibi susacak
ve batacak, döndüğünde yılan dilli çark.
Yeni bir gün
Mayısın beşi
Kızıl gök yarıldı,
Kızıl gök bağırdı,
Kızıl gök ağladı.
Geride kaldı aya anlattıklarım,
yılan dilli çark döndü, bu kez şeytani dürtüyle
Bu bir kehanet,
senin için mi belki felaket.
O artık serbest,
bitti esaret, değil tutsak ama
ama, yavuz gönlü uslanmış
korkmuş belki de pustan, pusudan
hatırlarsın,
vuku bulmuştu yüreğinde kanlı kefen
elleriyle attı toprağı üzerine
ıssızlığın ortasında
paranoyakça temaşa etti,
defnederken.
Ayinimde nevhaya yer yok!
Ürkütücü bu letafet
ama fevkalade zevkli.
Kayıt Tarihi : 20.4.2019 22:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Halil İbrahim Orhan](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/04/20/ayin-17.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!