Ayılarla Dans Şiiri - Önder Karaçay

Önder Karaçay
1808

ŞİİR


81

TAKİPÇİ

Ayılarla Dans

İki tarafı olan bir konu. Birincisi Suriye dış siyaseti açısından, ikincisi bol para karşılığı özelleştirme ihaneti açısından konuyu incelemekte yarar var.

Irak ve Suriye politikası Türk tarihinin en büyük ihanet politikasıdır.

Durun nasıl olur diyerek hemen celallenmeyin.

Önce yaşanacakları bir hatırlayalım siz kendi kararınızı öyle verin.

Kuzey Irak'ta Türk askerinin başına çuval geçirenlere müzik notası bile veremeyenler bu topraklar üzerinde proje yapanlara bop eşbaşkanı olarak hizmet ettiler.

Amerikan askerleri Irak'tan ülkelerine gidince sağ salim ülkelerine döndüler diye şükredenler kimdi?

Irak'ta kanı bilmem kaç milyar dolara satan bakan kimdi?

Ona sonra siyasi parti kurmasını ve Anayasanın ilk dört maddesi tartışılabilir dedirten konuş koçum arkanda biz varız diyen kimdi?

Suriye'ye savaş açmak için karşı taraftan bir kaç bomba atar bunu bahane ederek Suriye'ye gireriz diyen kimdi?

Bir hafta içinde emevi camisinde namaz kılarız diye Suriye'de iç savaş çıkartan orada terör örgütlerini Suriye'nin resmi devletine karşı kışkırtan kimdi?

Stratejik derinlik sonra çamuru bol kanlı bir tuzağa dönüştü.

Başbakan bile yapıldı bu ziyniyet. Sonrasında siyasi parti kurdu diğerleri ile birlikte Cumhuriyet Halk Partisini tuzağa bir masada düşürdüler.

Nerede o masa şimdi. Masadakilerin hepsi karşılığını alır almaz Cumhuriyet Halk Partisini sattılar.

Yarın masadaki o diğerleri tarafından Cumhuriyet Halk Partisi içine sızdırılmış olanlar ile ülkemizin çekecek siyasi tarihini şekillendirmek amacıyla toplumu aldatmanın peşine düşmüşler.

Böyle bir ortamda Rusya hedefi olan sıcak denizlere Akdeniz'e inme başarısını bu zihniyet sayesinde tuzağa düşerek göstermiş oldular.

Sayısını bilmekte zorlandığımız milyonlarca sığınmacıyı üçüncü emperyalist proje olarak ülkemizin araplaştırılması ile demografik yapı değişikliği bir dayatma olarak büyük bir soruna dönüştü.

Bugün Cumhuriyet Halk partisi belediye başkanları sığınmacıları yerel halk ile uyum içinde yaşamaları için ellerinden geleni yapacaklarına dair kuklacı suflesi ile kendi ağızları ile beyan ederek kendi sonlarını getiren bu ihanete ortak olmak istediklerini dile getirdiler.

Her insanı cahil ve birşey anlamaz sanıyorlar.

Cumhuriyet Halk Partisi kendi içinde burjuva artıkları ile hala siyaset yapıyor.

Cumhuriyetin birikimleri satılırken seyredenlerin yıkılma girişimine ortak olması beklenen bir durumdur.

Anayasanın ilk dört maddesi tartışılır diyen bir zihniyeti muhatap alanlar onların adamıdır. Burjuva sınıfı partileri ancak böyle davranır.

Sürüye sorununu artık Rusya ve Putin nasıl isterse öyle çözülebilir noktasına geldi.

Bu durum ipler başka yere geçti anlamına gelir.

Tuzağa düşen emir alır.

Yaşananları olduğu gibi halk öğrensin diye olduğu gibi yazıyoruz.

Gelelim ikinci ihanet konusu bol para karşılığında özelleştirme talanını irdelemeye.

28 Şubat asker müdahalesi 2002 yılında dinci siyasi ideolojinin önünü açtı.

Erbakan mağdur gösterildi içinden çıkanlara iktidar yolu açıldı.

Proje önceden hazır edilmişti. Yiğit düştüğü yerden kalkacak kitle imha silahı ile halkın gözdesi yapılacaktı.

Emir komuta merkezim papaz elbisesi giy desin giyer görevimi yaparım diyordu zaten.

Onlarda boynuna cesaret madalyası takarak yürü koçum arkanda biz varız diyorlardı.

Bütün yaşananları not ediyordum. Sonu bir felakete dönüşecek bir ihanet projesi devreye alınmış sömürgeci sermayenin adeta ağzının suyu akıyordu. Bir holding bankasında çalışıyor yaşananları onlara çaktırmadan karanlık bir sicil tutar gibi tutuyordum.

2001 yılı kur vurgunu krizini kendi adamlarını kullanarak çıkarmış her holdingin servetleri kadar serveti Türk ulusundan bir gecede çaldıklarına şahit oldum.

Babalar gibi satarız özelleştirme saz ekibi çalmaya sermaye oynamaya küresel ortakları ile adeta talan etme bayramı yapıyorlardı.

O sıralarda Türk ulusu karşılıksız para ile alış veriş merkezleri vb tüketim tuzakları, medyada eğlence seyrediyor olup bitenden habersiz ve ruhsuz bir şekilde mutlu mesut oy zamanı sandığa giderek bu yetkinin süresini uzatmak ile meşguldü.

Çok yivli çok tetikli organize bir saldırı altında ne var ne yok her sey yok pahasına satılarak adeta Türk umudundan gece ve torba yasalar ile çalındı.

Tüm üretim ve hizmet araçlarının yanında yetmedi yabancıya toprak, mülk, maden ruhsatları (360 bin adet) ve yurttaşlık satışı ile her değeri satışa çıkardılar.

Bugün ise iki ayı ile dans etmeye kalkmanın sonuçlarını seyretmek zorunda kalan ülke ekonomisini perişan etmiş her yerden talimat alan ve taviz veren bir duruma seyirci kalmak durumunda kaldılar.

Ülkem için böyle bir yazı yazmak üzüyor olmasına rağmen Mobbing Bank kitabım der ki reçete kendinizle yüzleşmektir.

Bir ayna tutuyorum herkesin yüzüne.

Bir Rus atasözü şöyle der;

✓ Ayıyı dansa kaldırır iseniz, dansın ne zaman biteceğine siz değil ayı karar verir.

Gerçekte ise bir Türk atasözü olarak hatırlanacak aşağıdaki gözlemi tarihin diyalektiğine not ederek bu yazıyı bitiriyorum. Kendisi ile yüzleşmeyi başaran her insanı kendi yürek medyanı bekliyor.

✓ Kendi yerinizde iki ayı ile birlikte dans etmeye kalkarsanız sonuçta yer sizin olmasına rağmen iki ayının dansını engellemekte zorlanır hatta seyirci kalmak zorunda kalırsınız.

Önder Karaçay

Önder Karaçay
Kayıt Tarihi : 5.7.2024 15:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


♾️ Mobbing Bank Türk Fırtınası diyor ki;

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Önder Karaçay