Ayıkla hüzünlerimi ey yar

Önder Öztürk
139

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ayıkla hüzünlerimi ey yar

AYIKLA HÜZÜNLERİMİ EY YAR

Gözlerimin tuvaline düşen resim,
Uçsuz bucaksız bir sızı,
Ruhuma bahşedilmiş sevda,
Ve,
Hicranın deştiği yüreğimin,
Telvesine düşen yol...

Nasılda gittin. Mucizeni koydunda, hasreti çaktında gittin ya kahretsin bin kere. Gözlerimi kapayamadım bile aşkın ibadetine. Tevhidimi bozdunda gittin. Guslünü bile göremedim, koca bir şehrin zindanlıklarına hapsettin, kahrın müjdelerine saldın beni. Zulme atlarken her gece ruhum, katran karası intiharı giyindi, giyindim kaç kere boşluklara bakarken. Umarsız zamanların mutsuz çocuğuyum artık. Gözlerin dolmasın ve sararmasın ellerin. Yüreğin anmasada beni söyle, söyle hangi yürek bu kadar sevdi seni. Söyle ne olur hangi duam yüz üstü bıraktı seni. Şimdi bir dua büyüttüm gözlerinin renginden, ellerinin sarısından, teninden, saç telinden... Kahretsin işte, bir dua büyüttüm sesinden, bedeninden... Amin de sevgili, amin...

Ömrüme dair ne varsa elle tutulur,
Hepsini sana bırakıyorum.
Renkli kağıtlarla kapatıp,
Kurdelalar ile sana veriyorum.
Ayıkla hüzünlerimi ey yar...

Yüzümün güneş görmez, korkak, sana bakan yanınıyla sığ yerlerine tekrar geldim. Kızaran bakışlarımın dilime vurduğu zincirleri kırarak dudaklarıma seni kazıdım. Günahın alevleri içinde kavruluyorum, utanç sahneleri yıkılıyor üzerime, bir amin ile enkazdan çıkar beni... Üç adımlık dünyamın naz köşelerinden hayalini düşürdüm şehrime. Ben seni mucizem bildim. Sen mucizemin kıyameti oldun. Yık dünyamı, enkazın altında kalsın hayallerim, tüm hücrelerim bir soykırımı yaşasın. Çıkmaz sokakların kuytu köşelerine sakladığım bilyelerime çocukluğumu bırakmıştım al savur çocukluğumu dizleri kanasın... Şimdi bir dua kaldı geride. Dualarımla kurtar beni!

Karanlığın üzerime yıkıldığı zamanlarda bile gözlerimi kapatıp seni söyledim zerre zerre, yağmur yağmur döküldüm toprağa. Gözlerini sürgün etmiştim, sen kokan satırların adını katile çıkarmıştım... Sevdama iftira attım affet! Affet kastettim bir hayata ve senelerce taşıdım musallayı yüreğimde sevgili... Gel tabutumu parçala sela verilmeden, gel sevgili hamd dolansın dilime. Ben seni ebedi bildim, gel bir hayatı bağışla bana... Gitme ve bu sıkışmışlığımın orucunda yakma beni. Gitme...

Son hıçkırıkların hala beynimde,
Vuruştuğum masalarda ismin.
Ayak seslerin karanlığı deliyor.
İntihara yelteniyor insanlar,
Ben ayak sesini bekliyorum.
Esir düştüm yine bak.
Bir kaçağın sevdası gibi sırtımdan vuruldum..
Kollarımı açtım işkence sancılarına,
Gel bir seferde olsa vur.
Kanamalı bir emanetin olsun.
Şehir yummuşken gözünü,
Gel dilime Fatihan dolansın!

Hiç bir mana yükleme istersen, istersen bir dilencinin son sadakası bil ve amin de. Belli etme öpüşlerinde sakladığın vuslatı. Tenimi yakan cemalini kefenim diye hatırlat bana. Musallaya yatır istersen, minareler beni söylesin, tekbirler doldursun yeryüzünü ama ayrılığı dolama boynuma, mucizeni yaşatma bana bir daha ve kal. Başımı kaldır topraktan. Ayıkla hüzünlerimi ey yar...!


ÖNDER ÖZTÜRK
07 / 07 / 2011
05:50

Önder Öztürk
Kayıt Tarihi : 8.7.2011 17:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Önder Öztürk