10.09.1980 tarihinde Çankırı’da doğdum. İlk ve orta öğrenimimi memleketim olan Çankırı’da, lisans öğrenimimi 2005’te Erciyes Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde, yüksek lisansımı ise yine aynı ana bilim dalında 2010’da Dumlupınar Üniversitesinde tamamladım. Meslek hayatıma özel dershanelerde eğitmen olarak başladım. Bir süre Milli Eğitim okullarında öğretmenlik yaptım. 2013 yılından bu yana Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde Türk Dili alanında öğretim görevlisi olarak çalışmaktayım. Aynı zamanda klasik Türk edebiyatı alanında ...
Titrerken nûr-u kandil; gölgeler hayalimiz,
Gâh düşer gâhî düşmez perdeye misalimiz.
Tahtından tahkir ile nazar eder kudema,
Hükmeyler pervasızca sermest imiş hâlimiz.
Güller goncaya durur,
Gülümseyince çocuk,
Dertler, kederler unutulur.
Arınır gönüller pasından, lekesinden,
Serçeler hicabeder gülüşünün sesinden.
(Babam için)
Önce koru düşer ayrılığın,
Derinden de derine düşer.
Baksalar da görmezler.
Ola ki biz bizden ırak düşende
Mesafe mecazdır bilesin ey dost
Türlü türlü güman gönle gelende
Hakikat narına salasın ey dost.
Bahçemizde açmış sevda çiçeği,
Ayrılık türküleriyle yağmalanmak da varmış kaderde
Müptela olmak, devası olmayan derde
Hani dumanı tüter ya sinelerde
“Âh mine’l aşk” diye özetlenen yangının
Bir bir tutuşur ya felekler perde perde
Meleklerle müzeyyen esrarlı nûristansın
Kokusuyla cihanı mest eden gülistansın
Hareminde konaklar, muhabbet kervanları.
Sonsuzluk ülkesinden yansıyan şehristansın
Virane de olsam sen yine cevr et,
Tutup ellerimden kaldırma beni,
Dönüp bakma, düşsem elden ayaktan,
Yeniden ümitle doldurma beni.
Hicran sahiline vurdum nihayet,
Kuşlara benzetsem sizi…
Hani kanatlarını çırpan nahif ve titrek
Hani uçsuz bucaksız göklere
açılmaya heveskâr,
Yırtıcı zalimlerden ürkerek hani,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!