Kaç gecem vardır seni aldattığım
Bilmesen de kalbime kazıdığım
Rüyalarımdan çekip gözlerini
Kararttığın nice gündüzlere sor.
Gözlerinin kül ettiği kalbimin sancısına
Yağmur indiren melekler şahit olmasa
Hangi melek, günah yazabilirdi gözlerine
Benim kaktüslerden yağmur emen ümitlerim
Beyaz bir tomurcuğun sarhoşluğuna sığınmasa
Kalbim nasıl yüklenirdi gözlerinin vebâlini
Kaf dağlarından bulup imkansız ümitleri
Her edana ayrı bir şiir yazabilirim
Günü geceye rehin bıraktığımdan beri
Ben sadece seninle huzur bulabilirim
Gönül tahtını yıkmaya yorulma beyhude
Ne çıkar mehtabın güneşe kaprisinden
Itri'ye beste çaldıran bülbül öfkesinden
Ömür, dostlar ve sözler birer birer terk eder
Geç kalan göçmen kuşlar güneşe hicret eder.
Kuyulara atılmış Yusuf'ken sensiz gönlüm
Buz pınarlarına can havliyle düşmüş
Çöl kaçkını bir serçeye dönecek
Vela havle gözlerinden yüreğim
Yaşadığını fark etmek isyan etmektir
hayata
Yakıp hasret dağlarını
Yıkıp bir bir engelleri
Gelirken sana hesapsız
Bahane çiçeklerini
Büyütüp beslemek niye
Acemidir gönlüm, acemi.
Cüretkar bir acemi!
Ve de yürekli!
Takılıp yanılmış anlarımda
Bu son demişliğimin
Hemen ertesinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!