Son kozunu oynamıştı kader
Seni elimden alıyordu
Korkum, cesaretimi yenmişti ilk kez
Ama ben;
İlk kez kadere meydan okurcasına
Haykıyorum dağları yırtarcasına
Kara sevda dediler
Uğrunda can verdiler
Severken öldüler
Aşkı ölümsüz bildiler
Aşk böyle birşey işte
Ne güzeller gördüm
Masalara meze olan
Ne çirkinler gördüm
Allahına kul olan
Ne iyiler gördüm
Ölüm gelmeden,
Gel ne olur.
Bir sarsam,
Bir kucaklasam seni.
Öpsem o kahverengi,
Daha yedi yaşındayken
Aşk öyle bir sarmış ki
İşte o aşk içinde çırpınan
Parmakla gösterilen o çocuk benim
Hiç birşeyden habersiz
Ey güzel gözlü sevgilim;
Aşkı ve sevgiyi öğret, aşıla bana
Damarlarımdan akan kan gibi dolaşsın hücrelerimde
Dünyanın etrafında dönen güneş gibi
Yanmış köz gibi kan bağlamış göz gibi
Bir ağa takılmış balık misali can çekişmekte olan
Onca şehir,köy gezdimde,
Senin gibisine rastlayamadım.
Gönlümü avutacak bir teselli.
Aslı için Kerem'e dağ olamadım.
Yıkıldı karşımda hayalin büsbütün.
İklimler bile değişti sen gittin gideli
Soğuk başka sıcak bambaşka artık
Herşey yol değiştirdi eskiye dönük ne varsa
Bir sen daha bulamadım senden başka
Yağmurlar eskisi gibi ıslatmıyor artık
Kaderin çizgisi yazışmışsa yıllar önce
Feleğin çemberine takılmışsam bir kere
Samanlığın içinde bir iğne arar gibi
Arayıp bulmuşsam seni
Ve boynuma takıyorsam altın zincirini
Öpüp okşuyorsam yırtık resmini
Kırların süsüdür o ilkbaharda
Kar beyaz yapraklarıyla papatyam
Çiçeklerin arasında en nazlısı
Çayırların neşesidir papatyam
Dağların ovaların gülün yüzü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!