Ahmet abi dinleyeceksen dostum
Sevmelerin en yasaklı olanını sevmiş olacaksın
En dipsiz uçurumlarda bağırmamışsan çaresizliğine
Dağlarında kekik koklamamışsan gidenin
Burnunun direği sızlamamışsa
Dinlemeyeceksin !
Ankara ayazdır şimdi.
Benim kadar üşümüştür.
Gazete adları,
Paltolu bir yabancının ceplerinde ısınmayı bekler.
Elleri çiğ tutmuştur sevenlerin.
Kaldırımlarında yarıda kalmış bir çalışmanın hüznü…
Çileden doğan bir aşkın hikayesi bu.
Olmazları olmayanlar bunu bilemez. Ama bilmeyenler, ne kadar aşk kaybettiklerini de bilemez.
Aşkın acısının verdiği hazzı hiçbir varlık veremez.
İnsanı bir lokma ekmekle, bir yudum suyla da yaşatabilen şeyin adıdır kendisi.
Geriye kalan açlığınızı doldurabilirsiniz yoklukla.
Yüzünde gölgeler,
Her bir seneye mıhlanmış.
Gölgelerinde uçuşan kuşlar…
Yorgun gözlerinde hep o aynı nem,
Sesini merak etmek telaşlıyken,
Öfkeni,
Uyanışlarını en erken sabahlara,
Hangi senle baktığına aynaya,
Arkadaş ortamlarında kapladığın yere sarılmak,
Anahtarlarını nasıl çevirdiğini eve geç kaldığında,
Ellerimle inşa ettiğim
Bu yalnızlık yurdunun camından
Dışarıya bakıp
Gelişini beklemek ne kadarda saçma
Zor olanı sevenle
Söz bitti; sükût faslındayız.
Beyhude geçti vakit.
Yorgun yokuşa sürülmekten çoktan bıktı.
Akşamüstü ömrümüzün…
Sonbahara çıkıp yürümeli uzun uzun…
Ve de susmalı;
Saklandığın Yerde
Saklandığın yerde görüyorum seni,
Ama bulmuyorum bile bile.
Oyunun sonuna geldik,
Eskidendi…
Elektrik telleri uzanırdı sokak lambalarından
Kuşlar meydan okurdu kedilere
Gökyüzüne kim daha yakınsa o kazanırdı
Özgürlüğe,ölümün gülüşüne
Kendi hayatının
Figüranı olduğun gün
Bütün ışıkları sönecek kalbinin…



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!