habersizdik atlastaki son ayrımdan
terazisi yanlış, şirazesi bozuktu ayrılıkların...
susun
kızıl akıyor göğsüm
içim katre katre ağlıyor
bütün cevapları sus/a bağışladım
ne çok savruldu kimsesizlik parmaklarımızda
içimizdekiler mekânsız
kıyamet bir küskünlük yazgıdan kalan
ne çok yalnızdı
son dualarımız takvimlerde kırklanırken
Bağrım yandıkça seni tenhalarda gözlerim
Geçmişi düşündükçe can yakar kor derinden
Sarıp harap kalbimi karanlığa sözlerim
Müebbetti sevgimiz söz yıkar her yerinden
erimiş madenler gibi sızdın
ördüğüm duvarlardan
bir şekilde buldun gitme demelerimi
her günün sonunda ısmarlamam oldun hayattan
/nefsimize tembihlerken ıssızlığı
akrebin kuyruğunda yırtıldık
sessizce öldük biz/
kül
bir alfabenin
en kırılgan yerlerinde ağarıyor saçlarımız
/yok ki bu teknenin pusulası/
hırpalandığımız
ruhsuz
bir ayazın tortusudur,
boynunu büken her kelimem
ve her köşeye savrulan kimliksiz mısralarım.
elimde olsaydı eğer hükümsüz sayardım,
her halinin bir manası vardı
her soluk işaretindi
adını anarak yürüdük
vurduk yüreğimizi yollarına
çağladık selama durduk
Tanık
kıdemli hüzün
güneşe sırtını dönmüş
kavrayamaz yokuşları
ölüme bir fasıl mürekkep sıçrar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!