bir-tek öğretmen
yaşı öğrencilerinin yaşı,
güzel, alımlı, bakımlı
sanki bir manken
Yalvaç, Yalvaç olalı makyajı,
boyalı, fönlü, ondülalı parlak saçları
O'nunla tanıdı
Yalvaç, Yalvaç olalı makyajı,
omuzlara atılmış ceketi
O'nunla sevdi
güneş gözlüklerini
kadınsı bir vücudu
ve vücudu saran pantolonu
omuzlara atılmış ceketi
O'nunla sevdi
O'nunla tanıdı
bakımlı kadını,
herkesin yazısını,
imlasını
ifadesini
bilirdi
ortaya koyacağı tavrı
herkesi
tanırdı
kimin ne tepki vereceğini
damarına basılacak yeri
iyi bilirdi
bilirdi;
isim, numara
yazılmamış kağıtları
kompozisyonda
kimin ne zaman ne yazdığını
hatta kağıtları okumadan kaç alacağımızı
bilirdi
gözü kapalı,
not verir,
parafı basardı
itiraz kabul etmezdi
kopya çektirmezdi
alaycıydı
rezil etmekten çekinmezdi
bu yüzden ondan çekinirdik belki
saçları boyalı, bakımlı
genç, güzel, havalı
dik başlı,
kimseye pas vermezdi
cevval mi cevvaldi
“-yavrum” diye gürledi miydi
koridorlar boşalıverir
sessizce öğretmen beklenirdi
güzel şeyler olmuşsa
arada bir gülerdi
hafif gamzeli
ama
öğretmendi
onbeş yaşındaki çocuklara
“-ser name-i mahabbeti canane yazmışam
...............
ey imam beni cehennem ateşiyle korkutma
ben sevgilinin kor dudaklarına yanmışım”
daha Osmanlıca, aruz vezninde
bir sürü edebiyat öğretirdi
hatta ezberletirdi, ezberlerdik
açık-kapalı-açık diyerek geçirirdik
en güzel yıllarını ömrümüzün
ama nerde ne işimize yarayacağını
bize hangi kapılarını açacağını bilmezdik
mef-u-lü, fa-i-latün- me-fa-i-lün, müs-te-fi-la-tün
Kayıt Tarihi : 2.12.2006 17:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ayfer Kahyaoğlu (Benzet) hayatımızın ondan sonraki bölümüne tesir eden bir-kaç öğretmenden biriydi. Daü's-Sıla'yı yazmayı o günlerde kafama koymuştum. Bütün öğretmenlerimin ellerinden öpüyorum. İbrahim Çelikli
Çelikli hep coşkulu bakmış görmüş.
İnsanları sevmiş saymış.
TÜM YORUMLAR (2)