Aydos Kalesi yalçın kayalıklar üzerinde bir kartal yuvası gibiydi. Orhan Gazi'nin cengaverlerinin yolunu kesmekte,zaman zaman onlara zarar vermekteydi.
'Bu kalenin alınması şart oldu gayri.'dedi Orhan Bey. 'Abdurrahman Gazi,Konur Alp,ikiniz silah arkadaşlarınızı alın,gerekli hazırlıkları yapın.Sizden tez zamanda Aydos'u isterim.Yolunuz açık alnınız ak ola.Yüce Allah işinizi rast getire.' Gözlerini yiğitlerinin gözlerine dikti güvenle ve sevgiyle bakıyordu. 'Haberinizi sabırsızlıkla bekleyeceğim.Bilesiniz.' Cevap beklemeden diğer silah arkadaşlarına döndü,onlara buyruklar vermeye başladı.
Abdurrahman Gazi ve Konur Alp heyecanla dopdolu,aynı şeyleri düşündüler.' Rabbim Orhan Bey'imize uzun ömürler vere.Maşaallah babası Osman Bey'imizden fazlası var eksiği yok.'
Konur Alp, Abdurrahman Gazi'nin sırtını tapannadı.'Haydi yiğidim! 'dedi.'Geç kalmayalım.Bu kartal yuvasını düşürmek kolay değil. Ama bu defa ya kale bizi alacak,ya biz kaleyi.'
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla