Aydınmısın? Şair mi? Şiiri - Hekim Coşkun

ŞAİR üzerine
Çok Aliler gördük, hepside Osman çıktı.
Sanal yada reel yaşamda KİŞİSİZLEŞTİRİLMENİN dayanılmaz hafiliği mi desem? bilmiyorum! ! ?
Ama bildiğim HİÇ BİR ŞEY bilmediğimdir.
Ailem HEKİM olarak ismimi koymuş ama ben hep hastayım. Yani vücutça bir sakatlığım yok.Ama KAFAMDA bazı tahtaların eksik olduğuna bende inanıyorum…)
Geçenlerde adı ŞEREF olan bir tüccara işim düştü. Bu tüccar Şeref; anasını boyayıp babasına satar cinstendi..Alavere dalavere ne dersen hepsi mevcut. Dükkanındaki gibi ondada YOK YOK.Her şeyi satan cinsten. Ara da birde alacaklılarına yalvar yakar DİLENİRCESİNE zaman dilerken. Alacağı için de kendini yırtan cinstendi.
Yani kısacası bu Şeref; şerefsiz bir Şeref’ti.
Bazen isimlerle de yetinmeyip yakıştırmalara gerek duyar nedense insanlar. PROF. Dr. gibi.
Bir okulu olsa bizde kendimize ŞAİR, OZAN desek.
Hoş bunun okulu olmada da yaparlar ya bizim ÇOK BİLMİŞ İNSANIMIZ.
Ozan FİLANKES…)))
Şair FALANKES .)))

Rıfat Ilgaz AYDIN mısın? şiirinde:
Yırt otuzunda aldığın diplomayı
Alfabelik çocuk ol
Yollar kesilmiş alanlar sarılmış
Tel örgüler çevirmiş yöreni
Fırıl fırıl alici kuşlar tepende
Benden geçti mi demek istiyorsun
Aç iki kolunu iki yanına
Korkuluk ol

Sonra derinlemesine bir inceleme yapayım dedim ülke gerçekliğimiz ne durumda diye.
12 Eylül gazabı ceza evi görmemiş insan bırakmadı. Türkiye’ de genel bir deprem gibiydi..
Bu dönemde KARIŞTIR-BARIŞTIR yapmışlardı bizi. Sağ, Sol ve adli tutuklalar hep bir arada TEK TİPLEŞTİRİLİYORDUK.
Aramızda o dönemim KABADAYILARI dahi vardı. (Hasan Heybetli aramızdaydı örneğin) Meydanlar\alanlar bizim olduğu kadar sokaklar\çıkmazlar da onlarındı. MALTA ise hepimizin sadece günde İKİ saatliğine.
Genellikle bu İKİ saat dışından koğuşlarımızda DÜZENE UYGUN ZEVAT OLMAYI, yani cezalarımızın bitmesini bekliyorduk.
Yatıyorduk yani.
Bir tarafımız uyuştuğunda diğer yana dönüp yine yatıyorduk.
Ara da bir İSYANLAR çıkıyor ise de irademiz dışında geliştiği için topluluk reaksiyonu sayıyorum. Eeee kediyi de köşeye sıkıştırdığımızda tırmalar bildiğiniz gibi..
Ölenler ölmüştür, kalan SAKATLAR bizimdir.
Bu ceza evi muhabbetlerinde kabadayıların en çok kullandığı bir söz vardı.
ÇOK ALİLER GÖRDÜK, HEPSİ DE OSMAN ÇIKTI diye.
Bu nu bende kullanmaya başladım yerinde bir laf gibi geliyor bana.
Çünkü; ceza evi yatmışlığını bir marifetmiş gibi YENİYETMELERİ kafakola alma adına kullananlara,bende arada bir sorma hakkımı kullanarak diyorum ki: KARPUZ gibimi KAVUN gibi mi yattınız?
Sonra yine memleket meselelerine dönüyorum kendimce.
Kilim gibi dokumada mutsuzluğu
Gidip gelen kara kuşlar havada
Saflar tutulmuş top sesleri gerilerden
Tabanında depremi kara güllelerin
Duymuyor musun

Ve irkiliyorum. DUYUYORUM. ama yalnızım herkes gibi ben de..Çaresiz ve yalnızım. YABANCILAŞTIRILMIŞ bir toplumda FEODALİZME özlem duyan Ahmet Arif’ i anıyorum. ve ah feodalizmim ah.. Ah aşiret-klan-kabile,Akrabalar, eş dost, kardeş….
Sen olsaydın da biri kendine ŞEREF yakıştırsaydı.
Sen Olsaydın da biri ŞAİR deseydi KENDİ KENDİNE …. OZAN deseydi….
Kapitalizmin çekirdek aileleri bile DARMADUMAN ettiği günümüz Türkiyesizde BİREYSELLEŞTİRİLEN insan hem kendine ve hem de toplumuna YABANCILAŞTIRARAK, kişiliksizleştiriyor da aynı zamanda.
Kendine toplumuna yabancılaşan biri ALLEMİ CİHAN OLSA kaç yazar?
Diplomamızı halkımız bize verecek. Biz derslerimize iyi çalışalım.

Kaldır başını kan uykulardan
Böyle yürek böyle atardamar
Atmaz olsun
Ses ol ışık ol yumruk ol
Karayeller başına indirmeden çatını
Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm
Alıp götürmeden büyük denizlere
Çabuk ol

Aydınmısın?
Münevver mi?
Entelektüel?

Hekim Coşkun