Yürüyordum iki yanı ağaçlı bir yolda. Dallarda yapraklar kıpırdıyordu esen rüzgarla. Adımlarım düşüncelerimin ağırlığıyla yavaş yavaş ilerliyordu. İki sıra ağaçların sağında ve solunda yemyeşil çayırlar vardı. Dünya bir aydınlık halinde yaprakların arasından sızıyordu. Gidiyordum yol çizgilerinin bir nokta haline geldiği yere doğru. Yüzüm güneş ışıklarının sararttığı bir yaprak gibiydi. Biraz buruşuk ve kırışık... Nereye baksam sonbaharı unutmaya çalışıyordum. Ama gel gör ki yüzüm bir sonbahar manzarası gibiydi. Bu halde ıssız yolda yürürken bir yıkık ağaç gördüm. Gövdesine oturdum ve uçsuz bucaksız çayırları seyrettim. Yolun gerisine baktığımda bana doğru koşan kimse yoktu. Yolun sonuna da baktığımda kendisine koşacağım kimse yine yoktu. Her şey yalnızlığın içinde, suskun ve durgundu. Selam verip yürümek istiyordum. Bir kafesin içine tıkılmış bir kuş gibi çığlığımı kimseye duyuramadım. Suskun suskun yürüdüm.
Bir ev çayırın ortasından ışık hüzmesi gibi gözlerimi aldı. Sol yanımda kalan eve patika bir yol ayrılıyordu, yürüdüğüm ana yoldan. Bir merhaba desem mi diye aklımdan geçirdim o evdekine. O tarafa saptım belki karşıma biri çıkar diye. İhtiyaç duyuyordum konuşmaya, sevmeye ve sevilmeye.
Ev çayırın ortasında bir kuş yuvasıydı sanki. Avluda kazlar, ördekler, güvercinler ve tavuklar yan yana gelmişti. Anladım ki beyaz buraya göklerden inmişti. Bembeyaz kanatlarını çırparak karşıladılar beni ördekler ve kazlar. Bilmediğim bir dünyanın giriş kapısındaydım. Derken evin kapısı açıldı ve dışarı bir teyze çıktı.
_Buyur evladım! Bir şey mi arıyordun?
Bir an raylara başını yatırmış bir insanı gören makinistin aniden frene basması gibi duraksadım.
_Merhaba! Yolda yürüyordum çok susadım o yüzden uğradım kusura bakma teyzeciğim.
Bir tebessümle:
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta