Aydınlat beni.. Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Aydınlat beni..

Seçeneksizliklerde
Seçenekler başında
Buldum kendi kendimi

Seçememe seçeneksizliğinde
Doğdum, yaşıyorum, öleceğim

Irkımı, ülkemi, cinsiyetimi
Aklımı, kalbimi, rengimi
Yapımı, karakterimi irademi
Boyumu, posumu, şeklimi
Doğumumu, ölüm vaktimi
Seçememe seçeneksizliğinde

Kendimi özgür ilan ettim
İrademle kararlar vererek
Sorumluluğumu beyan ettim

Ne bileyim?
Ben kendimi yaratsaydım
Belki çok farklı yaratırdım

Belki kendimi
İnsan yaratmazdım
İnsan üstü bir varlık yaratırdım

Belki kendimi
İnsan yaratır
İnsanlığımı kutsardım.

Ama ben,
Seçeneksizliklerimden
Kendimi yaratmadığımı
Kendimden habersiz
Yaşamak zorunda bırakılan
Bir varlık olduğumu anlıyorum

Neden?
Tüm nedenler içinde
Kendi nedensizliklerimi
Nedenler sırasına koyduğumda
Dışımdaki nedeni kavramak olasılığı
Nedensiz nedenlerime cevapsızlığımı
Her gün yüzüme çarpıp dursa da
Kendimce, kendimi kandırarak yaşamayı
Seçeneksizliklerimle kavgalı olmayı
Seçimimim bir kavgası saydım

Yaratıcının kelamını dinlersem
Ben yarattıklarının en şereflisiyim

Yaratıcının kelamını dinlemezsem
Ben seçeneksizliklerimle kavgalıyım

Seçeneksizlikte olmak
Yaratıcı olamamanın ön koşulunda
Seçenek olarak duruyorken karşımda
Bir yanım insanlığa, diğer yanım tanrılığa
Oymak üzere kurduğum hayatta
Ne tanrı olabilmenin,
Ne de insan olabilmenin
Seçeneğini seçemedim olgunca

Ey seçeneksizliklerimi belirleyen
Hidayet ettir bana seçeneğinde kendini
İnsanca seçeneksizliklerimle ben
Sürekli sorgularken kendi kendimi
Yalvarıyorum gerçeklerinle aydınlat beni

09.05.2008 - İzmir

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 9.5.2008 00:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


İnsan gerçekleriyle yaratılışına, var oluşuna bakabilmelidir. Felsefi görüşlerin, ideolojilerin ve inançların katı yaklaşımlarından uzaklaşarak yaratılışına, varlığına bakabilmelidir. İnsan gerçekten kendini tanımaya başladığında,. Özgür sandığı çok şeyin yanında, özgür olmadığı ne çok şey sayabilir. Gerçekten, ana temeller olarak, özgür olduklarını saysa, özgür olmadıklarını saysa, özgür olmadıkları daha çoktur. Doğumumuzu, ölümümüzü zaten seçemiyoruz. Belki doğduğumuz yerden başka yerlerde yaşayabilir, ölebiliriz. Ancak yaşamak için, yemek ve içmek zorundayız. Başka türlü yaşayamayız. Yaşamak için özgürce başka yol seçemeyiz. Yaşamımız için gerekli olan yiyecek ve içeçekleri seçememe özgürlüğümüz var. Bunların hepsi yaratılırken tayin edilmiş. Biz sadece yaratılış gereği yememiz, içmemiz gerekenlerin içinden özgürce seçebiliyoruz. Böyle bir durumu özgürlük sayabiliyoruz. Kaldı ki, insanların yiyecekleri içeçeceklerini de imkanlar doğrultusunda seçme imkanı var. Gerçi şu an dünya küçüldü. Ancak bundan bin yıl öncesini düşünün. Amerika'da üretilen herhangi bir ürün, Asya tarafından bilinmiyor. Seçme imkanı yok. İrademizle verdiğimiz kararların hepsi, irademizle karar verebileceğimiz alanlara ait. Bu alanların hiç bir zaman dışına çıkamıyoruz. Önümüzde iki insan tipi.. İyi kötü.. Önümüzde iki insanlık yolu.. Bencil, çıkarcı veya fedakar, paylaşımcı. Roller belli.. Roller karakterlerimize uygun. Roller içinden birini seçme özgürlüğümüz var. Ancak yeni bir rol çizme özgürlüğümüz yok. Yaratılış gerçeğinde özgürlük... Yaratılışın kuralları çerçevesinde tayin edilmiş sınırlar içinde seçme özgürlüğü... Arasındaki çizgilerin iyice anlaşılması sanıyorum hidayet içi ve dışı olmak konusunun temelini teşkil ediyor.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Esma Özan
    Esma Özan

    Ey seçeneksizliklerimi belirleyen
    Hidayet ettir bana seçeneğinde kendini
    İnsanca seçeneksizliklerimle ben
    Sürekli sorgularken kendi kendimi
    Yalvarıyorum gerçeklerinle aydınlat beni
    ....

    YİNE HER ZAMANKİ GİBİ TEFEKKÜRE DAVET EDEN MISRALAR...SAYGILAR SUNUYORUM ÜSTADIM...

    Cevap Yaz
  • Talat Semiz
    Talat Semiz

    Değerli Şair,

    Önce şu güzel şiirinize tam puan vererek onu selâmlamam gerekecek.

    İnsan yaşamın neresindedir sorusuyla yüzyüze, kadere inananlarla inanmayanlarla yüzyüze, insanı derinlemesine algılama çabası kesinlikle boşuna olamaz.

    İnanan insanların her inancına saygılıyım. Daha doğrusu insana saygılıyım. Benim de biricik yargılayacağım konu insan ve insanlıktan ibarettir.

    Bu konuda çok uzun konuşmak gerekir ama ben bir noktada kesmek, kişiyi kendi yaratılış kavgasıyla başbaşa bırakmak isterim. Sorum şu olacak.. 'İNSAN AKLININ BİR SINIRI OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜR MÜSÜNÜZ VE NEDEN BUNA BİR SINIR GETİRİLMEMİŞ' Tıpkı evrenin sonsuz sınırsızlığı gibi insan aklının sınırı kolayca belirlenemez. İnsan aklının ulaşabileceği son sınırı sizler biliyorsunuz.

    Renkler ve Yaşamdan sevgiler.

    Cevap Yaz
  • Pınar Önalan
    Pınar Önalan

    efendim açık konuşmak istiyorum...çalışmanızın bazı bölümlerinde sanki yaratılmış olmaktan ve yaratılmışlığın yetersizliğinden bahsetmişsiniz...ve memnun değilsiniz gibi algıladım...

    mesela şu bölüm oldukça düşündürücü...




    Ne bileyim?
    Ben kendimi yaratsaydım
    Belki çok farklı yaratırdım

    Belki kendimi
    İnsan yaratmazdım
    İnsan üstü bir varlık yaratırdım

    Belki kendimi
    İnsan yaratır
    İnsanlığımı kutsardım.
    *******

    rabbimiz insanı engüzel şekilde yaratmış....insanki eşref-i mahluk...

    ve yaradana itaati ölçüsünde ya alay-ı illiyin oluyor yada esfeli safilin...

    algıda güçlük çekişimi bağışlayın....kolay gelsin...saygımla...

    Cevap Yaz
  • Turgay Turan
    Turgay Turan

    Tebrikler

    Cevap Yaz
  • Mücella Pakdemir
    Mücella Pakdemir

    Allah hidayet versin. İç dinginliği başka şeye benzemez. Alevleri söndüren sudur. Esen kalın.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (25)

Mehmet Çoban