1996 yılının 97'ye olan hasretine 2 ay kala dünyaya gelmişim. Burada anlatacak kadar öyle dolu dolu bir çocukluk yaşadım diyemem fakat çocuk olmak güzeldi ve tadı başkaydı.. Sokakta oynayan sıradan bir küçük çocuk gibi ben de büyümek istiyordum. Büyümenin ne olduğunu bilmeden...
Büyüdükçe sorumluluklarımın artacağını, artık sokakta daha az oynayacağımı, gönlümce gezip - dolaşamayacağımı, küçükken güldüğüm o en basit şeylere artık gülmeyeceğimi bilmiyordum. Ben büyük olarak çocukluğumu yaşamak istiyordum. Her çocuk gibi ...
Cemre düşünce toprağa
Yeşil gelince yaprağa
İnsan erince mutluluğa
İşte Nevruz geliyor.
Gelince bahar ayları
Bir 18 Mart gecesi Çanakkale deyince boğazım düğümleniyor. Gökyüzü ağlarken kan kokan topraklara, yere düşen her damla yüreğimin limanlarına süzülüyor. Bu gece çarmıha geriyorum gözlerimi. Ama Nafile... Ağzımdan çıkan sözler bile göz yaşı döküyor.
Mehmedim!
Kara toprak altında yeşermemiş tomurcuğum...
Gül olmadan, dikenlerinin bedenine saplandığı, gökyüzünün kızıla boyandığı, ay yıldızın beyazları giydiği ve cananı candan silip de, canını vatan yoluna koyduğun gün bugün.
Hayır tüm insanlar aynı değil!
Bir dostlarım var; bir de diğerleri.
Hayır tüm kızlar aynı değil!
Bir sen varsın; bir de diğerleri.
Bazen hissedersin,
Hissedersin her nefes alışında
Hissedersin gözlerini uykuya kapatışında
Hissedersin yatağa her yatışında.
Hissedersin kalbinde,en derinde.
Durur mu sanki onun kalbi yerinde?
Merhaba yeryüzüyle bulut arasında sıkışmış yağmur damlası.
Yeni günün ışıklarının üzerinde kırılmasıyla selam.
Selam sana ebemkuşağının toplandığı zirve
Selam sana elimde bir yudum ıslaklık.
Düşmeni beklemiyorum senden, yere düşmeyen bir yağmur damlasısın sen.
Özelsin, Sibelsin sen...
Neden imkansızsın bu kadar sevgili?
Seni sevdiğim için mi?
Ne olur uzak kalma bana,
Ben zaten kıyamam sana.
Neden bencilsin bu kadar sevgili?
Yine bir gece yarısında hüzün diz boyu.
Yine ağlıyorum ben.
Gözyaşları yetersiz,
Kelimeler kifayetsiz,
Düşünceler sensiz,
Hayaller fikirsiz kaldı artık.
Atatürk'ü Özlüyorum
Yollarını gözlüyorum
Onu çok seviyorum
Benim canım Atatürk.
Nasıl borçluyum sana
Artık düşüncelerim sadece boş satırları dolduruyor.
Her seferinde silip tekrar yazmayı sevmem ben.
Eğer eksiltmek istersem sadece üstünü karalıyorum artık.
Düşünceler yetersiz.
Bu kadar rezil bir yağmurda ıslanmaktan utanıyorum.
Yağma artık üstüme..
Gece ayazı şimdi tüm duygular.
Hepsi bir yaz akşamı üşürcesine hiç bir şey hissettirmiyor artık.
Kelimeler bile susuyor anlamlarını yitirirken yüreğim kan kusuyor.
Bilmem kim anlar derdimi!
Ben ise aşmamaya çalışırken haddimi seviyorum seni kimse bilmeden.
Soruyorsun belki de nedendir bu dargınlığın neden konuşmazsın neden?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!