EYLÜL SANCILARI
Her eylül, bir sensizlik geçer içimden
Yüzün gelir dikilir karşıma
Sol yanımdan vurur yalnızlığım
Bir gül gibi kanarım.
HAYIRSIZ
Bir gece vakti git vurursa vursun
Beni daha fazla yorma hayırsız
Sevapları götür günahın dursun
Hepsini sırtına sarma hayırsız
HAZMEDEMEDİM
Şu gönül hanemde tatlı aşıma
Zehir katışını hazmedemedim
Namertle bir olup geçip karşıma
Bacak çatışını hazmedemedim.
Nasılsa Niğde’den berisi bordur
Eşek yolu bilir sal be Kadir’im
Hayatın yükünü taşımak zordur
Sen eyi bir türkü çal be Kadir’im.
Ummadığın işler başa gelir hep
GÜZEL KIRŞEHİR
Kalk gidelim sevgili yeşil belde Özbağ’a
Bahçeleri kokulu gülü güzel Kırşehir
Akpınar, Akçakent’e varalım Çiçekdağ’a
Kıvrım kıvrım uzayan yolu güzel Kırşehir.
KUNDUZUN TEPELERİ
Ne zaman çıkıp baksam Kunduzun tepelerinden
En lirik şiirler geçer içimden
Sanki o fakir köylerin öksüz evleri ben
Benim yanıp yanıp bacalarından tüten
Yine sefer vakti, iş başa düştü,
Tüfeğini al da yürü Mehmet’im.
İşkence mazlumun boyunu aştı,
Bu, zulmün en alçak türü Mehmet’im.
Bize benzemiyor, belirsiz ırkı,
ONBEŞ TEMMUZ DESTANI
Yıl iki bin on altı Milletin zor senesi
Bir hüzünle bayrağa baktık on beş Temmuzda
Gördük ki yıkılacak ümmetin son kalesi
Milletçe gemileri yaktık on beş Temmuzda.
O ZAMAN GİDELİM
İçimizdeki hasret zamanı zorlasın da,
Biz o zaman gidelim sılaya deli gönül.
Gözümüz yaşa dursun yüreği korlasın da
Biz o zaman gidelim sılaya deli gönül.
PÜSKÜLLÜ
Her resim insanı ağlatır bir gün,
Zaman saçlarını tarar PÜSKÜLLÜ.
Hep bir suçlu gibi maziden sürgün,
İnsan geçmişini arar PÜSKÜLLÜ.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!