Sanki...
Aklım dudağının kıyısında dalmış gitmiş...
Tahmin etmeye gücümün yetmediği derinliklerinde,
Kaybolmuş sızılarım.
Ruhunun zehrine yamalanmış adım,sanım, her şeyim...
Ya sonra,
Ruhumun siluetime sığmadığı,
Zamanımın yelkovanına asılı kaldığı,
Adının kulaklarımı hırpaladığı bu an,
Ya sonra biterse...
Uzayan cümlelerin kısalıp derin yaralar açarsa,
Sen gel şimdi...
Artık ruhumun prangalarını tutamaz oldum.
İçimdeki yenilmişliğin kalkışı bu şimdilerde,
Susup da söyleyemediğim,
Zamanların birikintisi hep sınırlarım,
Ben onu öldürdüm.
Usulca geçirdim boynuna ipi
Gözlerinin derinine bakarken
Çektim varlığımı ayaklarının altından
O kadar sevse de ruhu hayatı
Çırpınmadı bile
Şimdi sığınacak bir barınağın hayali çoktan silindi gitti
Daha yeni karalanmış birkaç satırın büyüsü
Salıverdi kendini uçurumundan
Sanki hiç düşmeyecekmiş gibi ağır ağır
Cevabını hiç bilmek istemediğim
Kaybettim alabildiğine her şeyimi
Üstelik bir anda oldu her şey
Kaybettim bugün oyunları, sınavları, sınırları
Bütün gerçekleri, yalanları
Uzun uzadıya verdiğim sözleri
Sustuğum günleri
Oysa,
Ruhum parçalarını toplar sandığı
Denizinde bulmuştu kendini
Hükümsüz mısraların derinliğine
Dayamıştı usulca sırtını...
Hisseder gibi olacakları
Özlüyorum bile seni...
Uzaklara gitmelerden daha uzak bi anda
İşte bu anda özlüyorum seni,
Gitmeden hatta
Hiç kalmadan önce...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!