Aydın Salantur ,namı diğer Gıcık Aydın , dergide o gülümseyen suratını görünce çok duygulandım.Çok yakışmış dergiye.
Akıl edenlere sonsuz teşekkür ederim,sağ olunuz,o bir ekoldü...
Gülümseyen yüzünü görünce bende gülümsedim...Bağırdım oğluma,
-Serdar bak annem bu kim?
-Aaaa ben tanıyorum, ne idi adı ya, hani senin arkadaşın.....
-Aydın yavrum Aydın !
Tebessüm ettik oğlumla ve anlattım Aydın' ı.Arkadaşlarım korkarlardı..ama ben onun canını yakmadığım için , oda bana yakın davranır dı.
Boyu kısa idi, ayaklarını sürüterek öne öne yürürdü .Kafası normal insanlara göre çok küçüktü .O nedenle adını Gıcık Aydın takmışlardı, kimide Bıcık Aydın derdi. Çok sevimli idi ,sürekli burnu akardı ,sigarayı çok severdi, annesi çok temiz giyindirirdi ,zaten yoksulda değillerdi...
Anneciğim anlatmıştı,şanı Amerika'lara gitmiş ve ordan bilim adamları gelmiş, başını incelemek için ve inanılmazda bir para sunmuşlar.Aileside vermemiş. İyikide vermemişler , o Gümüşhane'nin mihenk taşı idi...canım benim,canımm...
Hay be kaç yıl geri gittim...
Erzurum Nene hatun Kız İlk Öğretmen Okulun da okuyorum.Tatillerde Gümüşhane' deyim..Benim öğretmen olacağımı öğretmişler Aydın ağabeye..
Her çarşıya indiğimde Alibeyler'in orada çıkardı bir yerden ve koluma girerdi, eline bir gazete ,dergi ne bulurlarsa tutuştururlardı ,üstelikte ters verirlerdi.
O başlardı bağırarak okumaya.
-Atatüt Atatüt.....
Alkışlardı insanlar o daha bir coşardı, çıkardı kolumdan,ellerini ,kollarını sallar,ter içinde kalırdı.Daha yüksek bir yere koyarlardı bağırırdı...
-Tamam derdim...dinlemezdi. Çoştururdular,o dahabir bağırırdı..Sonra yorulur,önce bana,sonra orda bulunanlara selam verirdi..
Anlardı esnaf Aydın'la, Nazire'nin buluştuğunu.Onu çok seviyordum. Tüm çarşıyı birlikte dolaşırdık ,işimi bitirene kadar o hep benim yanımda.
Hicabi Amca (Ataç) çok takılırdı Aydın'a..
-Eee Aydın , buldun fıstık gibi kızı,bide nişanlandın, şimdide hava atıyorsun..
Çok kızardı.
-.........................küfrederdi,saldırırdı ,Hicabi Amca da korkmuş gibi yapar , kaçardı..
Döner bana kazandığı zaferi anlatır , ona parmak sallar ve bağırırdı Hicabi Amca ya,
-Aldınmı gıggırıyn ?
Sakinleştirirdim ,bir sigara tuttururlardı eline.. içme derdim,işte bir tek orda dinlemezdi beni ,omuz silker ,küserdi..
-Ama bir tane derdim..
Sallardı o minicik başını ,tamam anlamında ..Otururduk bir duvarın üstünde içmesini beklerdik.Sokulurdu bana, kolumu omuzuna koyardım,başını yaslardı bana.Küçücük bir kuş gibi savunmasızdı.
O zamanlar köyden şehre göç yeni başlamıştı , taşlarlardı çocuklar Aydın ' ı tanımadıkları için ,hoş onu tanıyan bazı densizlerde yapardı ya.! Beni en çok sarsan bu olurdu,canavara dönüşür yapışırdım kulaklarına,azarlardım, kaçırırdım...Biraz önceki küheylan Aydın, bebek gibi saklanırdı arkama..canım benim..o değildi özürlü, karşı taraftı!
Ben onun önce arkadaşı ,sonrada nişanlısı olmuştum, bu oyun onun çok hoşuna gidiyordu..
Evlendim çıktım Gümüşhane'den ,çoluk,çocuğa karıştım. Fakat sık geliyorum memleketime.Hep görüşüyoruz Aydın ağabeyle,eşim ve çocuklarımda onu çok seviyorlar .Hiç birbirlerine yabancılık çekmiyorlar...
En son onu, bir Arefe günü,annemle babamı ziyarete gittiğimizde kabristanda gördüm, ağlıyordu ,ama nasıl tarifi mümkün değil.Sarıldım ona ,beni gördü açtı kollarını boynuma sarıldı ,başladı anlatmaya..
-Baba yaa baba aldınmı gıggırıyn?
O ağlıyor,ben ağlıyorum,annem ağlıyor ,ailesi ağlıyor........Babası ölmüş ,bana onu anlatıyor..
Saçları beyazlamış, omuzları çökmüş ,zayıflamış...
-Bak beni gene ağlattın nişanlım.........
Aradan kaç zaman geçti bilmiyorum.Annemle ,babamı,anne annemi,yakınlarımızı ziyarete gidiyoruz..Birden bir mezar taşına sabitlendi gözlerim BICIK AYDIN yazıyor ,ne kadar öğle kaldım onuda bilmiyorum...Anneciğimin sesini duydum çook derinden..
-Hadi Nazlım ,toparlan diyordu..........
Kardeşim ölse canım bukadar yanmazdı...
Gittim kabristanının başına,sevdim taşlarını,okudum dua ,ama çok ağladım ,şu anki gibi.....Gümüşhane'den bir tarih kaydı,kubbede hoş sada bırakarak....
Güle güle arkadaşım , kardeşim, dayım ,amcam,nişanlım dedim...Annem biliyormuş meğer ,söylememiş bana,üzülürüm diye .O gün kabristana gidelim annem dediğimde ,biraz niyetsizdi ,sebebide bu imiş....Görünce neyapar Nazire demiş içinden...
Seni çook seviyorum ve özleyeceğim.Rahat
uyu ,mekanın cennet olsun...............
11/ Haziran/ 2010
saat 02.15
Karapınar.Ankara
Kayıt Tarihi : 11.6.2010 02:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sağlık Mutluluk ve Başarılarınız hep daim olsun dileklerimle..
Saygı ve Selamlarımla..
Bu güzel anınızı okurken kendimi Sait Faik'i ya da Faik Baykurt'u okuyorum sandım. Güzel dilimiz bir duyguyu, bir düşünceyi anlatmak için ne denli güçlüdür oysa... Yazınızı her okuyanın kalbinde derin izleriyle bir çizgi oluşacağını dürüstçe kestirmemek için hiç bir neden göremiyorum.. Özel antoloji llisteme aldım. Tam puna verdim. Keşke daha fazlasını verebşilseydim. Sevgiler, esenlikler, mutlluk ve başarılar.
TÜM YORUMLAR (41)