İsyan kokuyor sabahlar yine
Güneşle açan güller korkusuz
Suya perçin vurmak kimin haddine
Dalga dalga deniz, umman korkusuz
Ağır ağır yürür hayat kervanı
Sen nadide bir gülsün, kalplerde açan,
Sen mütevazi bülbül, saraydan kaçan,
Sen ihtişamından ürküp ateşler saçan,
Kral sensin, kural sen, sensin İstanbul.
Sen büyük kıtaların buluşma yeri,
Yunus ummanda boğulur
Ben gecede kaybolurum
Doğmaz şafaklar üstüme
Ürker ayak sesimden baykuşlar
Ve ben gecelerin dostu olurum
Bütün geç kalmışlığınla doğrul da bana,
Bekliyorum seni gel, erkenden gel.
Tutkun sevdalarını koyup da cana,
İklim iklim yeşerip ötelerden gel.
Peşin ihanetlerinin at son turunu,
Parça parça olup uçsam
Göle düşsem dalga dalga
Varlığımla bir avuçsam
Nasıl olam halka halka
Etkilemek erlik ister
bir adım ötesi yanlığımdır
gitme demek deliliğe eşkenar
yolcuyuz durmanın zamanı değil
bu yürek hasrete ezelden yanar
adsız bir ülkedir yokluğun bende
Bil ki;
Bil ki; gönlümde esen gazap yelleri
Bil ki; damarımda akan isyan selleri
Bil ki; yakamı bırakmaz soysuz elleri
Bil ki; ben sılada el, gurbette elim
Yollarıma rota çizdim gönlümde
Zamana dizgin takıp da bindim
Soysuz işgenceler gördüm her yönde
Çarmıhı çarmıha gerdim de geldim
Ayazların peşine meltemler saldım
Döner döner döner kervanlar döner
Elbet bir gün çarklar tersine döner
Kıvrım kıvrım yollar DÖNÜŞ'e gider
Her gece mutlaka sabaha döner
Güller açar sonra toprağa döner
Varlığının özünde yokluğumla doğarım
Gün doğmadan geceleri ışığınla boğarım
Varlığının ötesine doğmayanı kovarım
Varlığımda varlığını özümserim o kadar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!