Sürmene'de doğdu
Salondaki o kilitli dolap,
Hani gümüşlerin kararmadığı yer...
İçindeki en kıymetli bardak benim.
Hiç su değmemiş ağzıma,
Dudağa hiç değmemişim.
Eskiden Keçiören dolmuşunda
Dizlerin bitişik, ellerin kavuşmuş;
Sanki bir suçmuş gibi taşırdın güzelliğini. Ankara'nın gri göğü sinmişti üstüne,
Mahcup, sessiz ve tenhaydın.
Nereden geliyorsun diye sormazlar adama;
Keder de bir misafirdir, önüne çay koy, gider.
Ben çayı koydum, bekledim.
Keder gelmeyince, geldi keder
Sadece anlamsız mektuplar bırakıyor kapıma,
Bak, yine dağıttım ortalığı.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!