Yine gelse de bahar
yine çiçeğe dursa da kirazlar
tepemde yazdan kalma
masmavi bir gökyüzü var -
olsa da
sesimde susan bir varoş (tu)
kursağımda safran gözlü bir akşam
zincirlenmiş yollar
ayaklarımda tekerlekli sandalye tutsaklığı
asiyim, karanlığı bir bez gibi yırtıyor sesim
bir keşiş oluyorum satır aralarında zamanın
Sarı iklimlerden kopup gelen
çatal kuyruk kırlangıç
haydi!
kon / avuçiçine sessizliğimin
kon ki ellerim
bir kuş olsun gökyüzünde / alaca
yittim ve gittim
terk ettim seni
ne suya sinmiş sesim kaldı
ne aynalarda suretim
dilsizim /döndüm defterime
' Onursuzluğun çıkmazında
pusuya düşer aşk '
Asılı kaldığından
en olmayacak yerinde aşk (ın)
sıvaları dökülmüş bir sabaha uyanır
bedenimde balığa çıkıyor
oltası kırık gece(nin)
aynasından fırlayan dev
bir şarapnel patlıyor düş eskizlerimde
saçları barut kokulu / yarım yüzlü bir kadın oluyorum
gümüş yüzlü karanlık
indirmiş perdesini sevincin
ve sütten kesilmeyen aşk
kaç tohum biriktirebilir ki
tekerlek izlerinde düşlerimin
trapez gecelerde
balıklamasına atlıyorum denize
ayracımda bir deniz kızı
yarıçıplak
eprimiş / şarap yüzlü bir adamla sevişirken
göçebe ürpertidir yüreğime saplanan sustalı acı...
gözlerinizin loş odalarını gezdim de
uzadı gölgem tünelinde hayatın
siz!
takvim geçişlerinde rastladığım kadın
ben sizi şahane elbiselerinizden değil
baykuş bakışlı zifir gecelerin tuvaline
resmettiğim ölü mevsimlerin
buruşuk yüzüydü sattığım ömür
- düşünür durur şair yüreğim / düşünür durur -
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!