“Sen gidiyordun yada gelmiyor…”
Ben düşünüyordum, yıldızlar ve gökyüzü seni düşünüyordu. Sen gelmedikçe seni konuşuyor, dilim-damağım kuruyor; ben sana susuyordum. Düşledikçe seni, dimağım kuruyor ve konuşamıyor; ben sana susuyordum. Gözlerim de susuyordu ve geceyi arıyordu. Işığın sızdığı perde aralarına tutunmuş sensizliğim ve sessizliğim.. Say ki, içerim marmara; içerim tek başına. Düşledikçe adını koyamıyordum…
O dudaklarından dökülmeyen cümleler, saçlarıma sonbaharı taşıyordu; senden uyanınca sabahları. Özlemin uyanışlarıma bedel oluyor, poyraz taşıyordu yağmur aralarıma.
Belki de beni yalnız bıraktığın için üzülüyorsundur; bilmem? Belki de. Aslın da seni düşünmekten vakit kalmıyordu yalnızlığa.
'Şakağıma silah dayandığında, korkmamıştım:
Çünkü öldüreceğini biliyordum;
Yanağıma yalan dokunduğunda çok korkmuştum:
Çünkü hiçbiryerde yaşatmayacağını biliyordum.'
“Bitmesen, olur mu? Lütfen! Biraz daha..”
Karanlık dönünce yatağına,
Rüzgara yemin edercesine
Sana olan mahkumluğumu
Suskunluğuma vurdun..
“İçimdeki bütün sevgileri sana duymaya geç kalmak, benim tarifimdi..”
İçimdeki bütün saygıları sana duymak, ellerimdeki hayat çizgisi kadar uzundu belki. Mutluluklar dilemek düşer dilime ama bunu yapmayacağım. Daha doğrusu dilemeyeceğim çünkü “dilemek”, belki arzu etmektir ama hiç bir zaman “istemek” değildir; bakma sen sözlüklerde aynı anlamda kullanıldığına. İstemek bana düşer, yani mutlu olmanı istemek. Mutlu olmak yani mutlu varolmak. Mutluluğun sesi biraz utangaçtır, ona tecrübe kazandırmak sana düşüyor. Umarım, çocuk olur içinde mutluluk; doğmayı istemeyen. Bazen güneş, bazen yağmur kadar bulaşınca yüzüne mutluluk; fırçanın çizmesini bekleme gözlerini, gözlerinin arkasında ben varım..
“Keşke sorsaydın beni, sorduğunda gösterirlerdi zaten. Köşeyi dönünce solda, karanlığı dönünce en başta ama beyazın eridiği yerde”
“Sen Yüzümün En Genç Yanı”
Sen,
Ayrılığın ilk yüzü
Yenik düşmelerim
Ve genzimden hiç inmeyen yılgınlığım..
“Bulunca kendimi korkularda”
Aydınlık dökülüp,
Karanlık dokununca yıldızlarıma
Hayat kurtamak zannederdim
Hayal kurmayı,
“Bir tebessüm bırak,
Beyaz kalanların kanayan yüzüne”
Önce içinden git,
Sonra içimden..
Git ama hasret değmiş gibi, tamam mı?
“Susamış kirpikleri ve esmer teni var gözlerinin
Bak daha yeni uyandım bu şehirden der gibi.”
Ben seninle:
Eğer yaşarsam seni seviyorum biliyorsun
Eğer yaşayamazsam seni severmiyim bilemiyorum
Sürekli üniversite sınavlarına giren ve derece yapan ama herhangi bir tercih yapmayan bir çocuğa dersaneler para teklifinde bulunup; “Gel bizim dersanemiz adına sınavlara gir ve karşılığında iyi bir ücret verelim”, diyen dersaneleri geri çevirir. Sonunda bir talk showa çıkmayı kabul eden çocuğa sorular sormaya başlayan sunucu:
- Sınavlara giriyorsun ve üstelik başarının en üstünü zorluyorsun ama herhangi bir tercih yapmayı düşünmüyorsun. Ve ayrıca dersanelerin tekliflerinide kabul etmiyorsun, bunu neden yapıyorsun?
Genç:
- Bekliyorum.
Sunucu:
- Neyi bekliyorsun? Biraz daha açık olabilir misin?
“Gidiyorsun, gözlerini temize çekiyorum”
Seni bende unuttuğunu bilmeden
Gittiğin o yakınlıklarda
Düşlerime senden “sen”ler sürüyor
Nikotinli güzlerime alkış tutarak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!