Aybakışlım,
Sevdanın raksıdır
O gök gözlerin.
Hani,
Güneş cömertçe aydınlatırken
Kâinatı
Ortalık yeni doğuşlara gebeyken yani;
Demem o ki
Usulca çalsan kapımı,
Şafakta güneş gibi,
Kıpkızıl…
Zaten
Bir ümit etmek güzel
Gelmeni.
Bir de beklemek gelişini…
Geçen gün,
Tohum saçışını gördüm
Ahmet Amca’nın.
“Dokuz ay, dokuz ay sonra evlat”…diyordu
“Bu küçük taneler, yeni birer can olacak
Bunlar yeniden hayat bulacak…”
Gizli gizli geldin aklıma sen,
Senden bile gizlediğim sen…
Sözümüz geldi aklıma:
Sevmiştik, sevecektik….
O zamanlar,
Bizde birer Ahmet Amca değil miydik? ..
Geleceğe ümitler ekmemiş miydik? ...
Peki, ne biçtik? ..
Bir tufan gelip
Döktü tüm ümitlerimizi.
İşte aybakışlım:
Bir ben olsam diyordum
İlk gören o gök gözlerini.
Bir ben olsam ilk tutan
O, pamuk ellerini.
Bir ben olsam sarılan
O, ürkek bedenine…
Evet aybakışlım,
Bunları böyle düşünürken
Ne oldu? Nasıl Oldu?
Bilmeden, anlamadan
Tutuldu güneş birden,
Birden karardı dünyam…
Ne ümit kaldı senden
Ne bir hayal, ne bir düş
Sadece kalan senden:
Bir buse, sımsıcak
Birde, kor gibi öpüş…
Kayıt Tarihi : 9.2.2007 13:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!