Ayasofya Mahzun Şiiri - Adem Armağan

Adem Armağan
507

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Ayasofya Mahzun

Ayasofya seni,gözyaşıyla yazıyorum!
Minarenden ezan sesini duyamıyorum,
Fatih'in yadiğarısın seni özlüyorum,
Mahzun Ayasofya! Seni bu hale kim koydu?

Tekbir,tehlil,tesbih sesleri duyulmaz oldu,
Bir zamanlar için, namaz kılanlarla doldu,
Ezanların sustu,çehren üzüntüden soldu,
Mahzun Ayasofya! Seni bu hale kim koydu?

Batının kilidi var! kapısı açılmıyor!
Mihrab'ından Kur'an sesi niçin duyulmuyor?
Kürsün ve minberinden nasihat verilmiyor,
Mahzun Ayasofya! Seni bu hâle kim koydu?

Açılman için Fatih'i mi bekliyeceğiz?
Müslüman liderle camiye çevireceğiz,
Ezan sesiyle de fezayı inleteceğiz!
Mahzun Ayasofya! Seni bu hâle kim koydu?

Fatih'in askerleri cesur, düşmanı boğdu,
Kul Armağan diyor ki; Hak’da batılı koğdu,
Hamdolsun ki ülkemde,sönmeyen güneş doğdu,
Mahzun Ayasofya! Seni bu hâle kim koydu?

Adem Armağan
Kayıt Tarihi : 8.5.2011 16:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Ayasofya (Yunanca: Α γ ι ά Σ ο φ ι ά , tam adı: Ν α ό ς τ ῆ ς Ἁ γ ί α ς τ ο ῦ Θ ε ο ῦ Σ ο φ ί α ς , Latince: Sancta Sophia ya da Sancta Sapientia) ,[2] Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından M.S. 532 - 537 yılları arasında İstanbul'un tarihi yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş bazilika planlı bir patrik katedrali olup, 1453 yılında İstanbul'un Türkler tarafından alınmasıyla Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüştür ve günümüzde müze olarak hizmet vermektedir.[3][4] Ayasofya, mimari bakımdan, bazilika planı ile merkezî planı birleştiren, kubbeli bazilika tipinde bir yapı olup kubbe geçişi ve taşıyıcı sistem özellikleriyle mimarlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak ele alınır. Binanın adındaki “sofya” sözcüğü herhangi bir kimsenin adı olmayıp, eski Yunanca’da “bilgelik” anlamındaki sophos sözcüğünden gelir.[5] Dolayısıyla “aya sofya” adı “kutsal bilgelik” ya da 'ilahî bilgelik” anlamına gelmekte olup, Ortodoksluk mezhepinde Tanrı'nın üç niteliğinden biri sayılır.[6] 6. yüzyılın ünlü mimarlarından Milet'li İsidoros ve Tralles'li Anthemius'un[1][3] yönettiği Ayasofya’nın inşaatinde yaklaşık 10.000 işçinin[7][8][9] çalıştığı ve Jüstinyen'in bu iş için büyük bir servet harcadığı belirtilir.[10] Bu çok eski binanın bir özelliği yapımında kullanılan bazı sütun, kapı ve taşların binadan daha eski yapı ve tapınaklardan getirilmiş olmasıdır.[11][11][12] Bizans döneminde Konstantinopolis Patriği'nin patrik kilisesi ve Doğu Ortodoks Kilisesi’nin merkezi olmuş bulunan Ayasofya, doğal olarak vaktiyle büyük bir “kutsal emanetler” koleksiyonunu içermekteydi.[13] 1453’de kilise camiye dönüştürüldükten sonra Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmet’in gösterdiği büyük hoşgorüyle mozayiklerinden insan figürleri içerenler tahrip edilmemiş (içermeyenler ise olduğu gibi bırakılmıştır) , yalnızca ince bir sıvayla kaplanmış ve yüzyıllarca sıva altında kalan mozayikler bu sayede doğal ve yapay tahribattan kurtulabilmiştir. Cami müzeye dönüştürülürken sıvaların bir kısmı çıkarılmış ve mozayikler yine gün ışığına çıkarılmıştır. Kısaca günümüzde tüm dünya insanları bu mozayikleri görmelerini bir kişiye borçludur: O da, sanatı seven ve diğer dinlere saygı gösteren Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmet'tir. Günümüzde görülen Ayasofya binası aslında aynı yere üçüncü kez inşa edilen kilise olduğundan Üçüncü Ayasofya olarak da bilinir. İlk iki kilise isyanlar sırasında yıkılmıştır. Döneminin en geniş kubbesi olan Ayasofya’nın merkezî kubbesi, Bizans döneminde birçok kez çökmüş,[14][15] Mimar Sinan’ın binaya istinat duvarlarını eklemesinden itibaren hiç çökmemiştir. Ayasofya Camisini Değiştirenlere Fatih Sultan Mehmed han'ın Bedduası: Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya camiine çok önem verir Yıllarca bakım onarım görmeyen, bakımsızlıktan adeta harabeye dönen Ayasofya'nın imarı ile yakından ilgilenir Gerekli bakım onarımlar yapılarak Ayasofya kısa sürede mamur hale getirilir Fetih'den sonra, savaş hukukuna göre ganimet olarak Fatih'in şahsi mülkü haline gelen ve mal sahibi (Fatih) tarafından cami olarak vakfedilen Ayasofya hakkında, Fatih Sultan Mehmet'in kayda değer bir hassasiyeti vardır Evliyaullahtan olduğu bilinen Fatih Sultan Mehmet Hazretleri, şahsi vakfı olan Ayasofya Camiinin 20 yüzyılda ibadete kapatılacağını hissetmiş olmalıki, Ayasofya Camii vakıf senedinin sonuna ilginç bir not eklemiştir Ayasofya Camii vakıf senedinde vakıf sahibi Fatih Sultan Mehmet şöyle demektedir: İşte bu benim Ayasofya vakfiyem dolayısıyla kim bu Ayasofya'yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse, onu iptal veya tecile koşarsa,fasit veya fasık teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisinin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederse, Aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar,camiilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek mütevelli hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterine kaydeder veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse İfade ediyorum ki huzurunuzda,en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar! Bu sebeple bu vakfiyeyi kim değiştirirse, Allah'ın, Peygamber'in,meleklerin bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen LANETİ ONUN VE ONLARIN ÜZERİNE OLSUN,azapları hafiflemesin onların,haşr gününde yüzlerine bakılmasın Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse,günahı onu değiştirene olacaktır Allah'ın azabı onlaradır Allah İşitendir, Bilendir (Fatih Sultan Mehmed Han / 1 Haziran 1453) Kaynaklar: http://tr.wikipedia.org/wiki/Ayasofya http://www.mumsema.org/bizi-ilgilendiren-haberler/111009-ayasofya-camisini-degistirenlere-fatih-sultan-mehmed-hanin-bedduasi.html

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Tahsin Koç
    Tahsin Koç

    ama birgün ayasofya açılacak dillendirdiğin için yüreğine sağlık

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    duyarlı yürekten anlamlı bir şiir.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Adem Armağan