durmaz güllerin solduğu vakit
yangısı hangi yamyam çağından
yarım kalmış dudağımdaki kelepçe
bileklerimde kanamakta isyanım al al
kuşaklar çözülmekte ardından
boğularak kıyıya ulaşmakta nisyanım
yeryüzü, yerin yüzü çırılçıplak ve halsiz
ayaklarımla nehirlere kıvrılıp ulaşmakta geceler
uyurken boğazında düğüm çocukların bilmediği
kandillerde uyanarak sabaha erişmekte
sarhoşluk bitkin artığı eğilen omurgalarımın
günah kalbine sürülmemiş yazgının defterinde
kayıp şehirlere bölünmekte annem ve babam
sanrısı soğuk sayıklamalardır kelimelerin
alnında bulanamayan, aranılmayan aynaya bulaşmakta
gözleri mağduru sürgün rüyaların mührüyle
ölüm surlarında filizlenir gülleri güneşe doğru
Kayıt Tarihi : 7.5.2008 11:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Kıvrılıp ulaşmak için
geceyi bekliyor gövdem
güller çağının adımları
kayıp isyan duygusu
geç kaldık kıyıya ulaşmada
eskisi kadar yeryüzü değiliz
uyandık belki
içimizden eksildi kandil
yazgı, defter, garlar, annem
kıştan kalma günahlar
evet
geç kaldık bulaşmaya
kamaşan an'a
buluşmaya dağ rüzgarlarıyla
gitgide benzerken dünya
üzgün bir oyuncağa
bir isyan geçiyor
aynamın içinden
bulunmak ister gibi
güneşe bakıyor
mesafeleri tanımlayan ellerimde filizleniyor
zamanın soluğuna yenilse de, biliyor!
ayaklarımla nehirlere kıvrılıp ulaşmakta geceler
uyurken boğazında düğüm çocukların bilmediği“
Nasıl etkileyici dizeler…
efkar trenleri geçer sessiz istasyonları
nehirler denizine yaklaşır
zaman kımıltısız durur ruhu penceresinde
sadece şiirdir an
Bir şiir kendini kendi iniltisinden doğurmuş.
TÜM YORUMLAR (7)