Ve uyanır uyku arasından
elleri böğründe türkü düşer sesine...
gece ayaklanır...
içinin sesine yetişemez aklı...
dağda eşkıya, çölde mecnun, Zin den derdine Mem ayaklanır...
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Sayın Şair,
Sizin beyninize hayranım. Mem toplum, Zin ise Toplumun kendisi...
Alıntıdır ..
"Ey gül;Gerçi sen de nazeninsin,
Sen nerde,Zin’in yüzünün rengi nerde?
Ey gül!Gerçi senin güzel kokun var,
Reyhan senin için kara yüzlü olmuş.
Fakat siz yarimin zülfüne benzemezsiniz.
İkiniz de arsız ve hazversiniz.
Ey bülbül!Gerçi sen de aşk adamısın,
Kırmızı gül mumunun pervanesisin.
Benim Zin’im senin kırmızı gülanden daha şendir.
Benim bahtım da senin talihinden daha karadır.
Ey sonucu iyi olan büybül!Asıl bülbül benim.
Boşuna kendini niçin kötü adlı yapıyorsun.
İlkbaharda gül bahçeleri
Bir değil,yüzbinlerce gül verirler.
Benzerleri çok olan yerler
Huri ve melek bile olsalar
Sebep olmaz onlar hiçbir derde
Çünkü bulunurlar her yerde
Bir tane olsa,eşsiz ve emsalsiz olsa
O da Zin gibi kara perde arkasında olsa
Aşık o zaman neyle teselli bulur"
Ben de şiirinizi bir Mem şiiriyle yorumladım.
Çünkü zulmün hüküm,
Dinin ve Ahlakın yok olduğu bir ülkede sadece şiir yazılır .
Saygımla ..
Zin'in dili yetmez yüreğine...
Mem'in çığlığı bundan...
Karanlıktır bu ülke geceden bile, günün aymayışı ondan...
Dini ayrı dili ayrı acısı aynı
Hüznün rengi, ırkı yok hepsi insandan...
Selam olsun yüreği vicdan dili insan olan kaleme..
Ne güzel demişsiniz
dilinize sağlık
beğeni ile okudum
Gören, duyan yürek var olsun..
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta