Ayakkabılarım 1-
Babam alış veriş yapmak için kente gitmeye hazırlanıyordu. Okullar bu hafta açılmıştı ama nedense biz alışveriş için biraz geç kalmıştık. Minibüs duraklarının kalktığı köy meydanına kadar babamın bir elinden ablam, bir elinden ben sıkı sıkı tutmuş “terliklerimiz yeşil olsun, üzerinde kırmızı çiçekler bulunsun” diye sürekli tekrarlayarak yürüyorduk. Bir yandan da minibüse bineceğinden emin olmak istiyorduk. Çok heyecanlıydım. Bütün gece uyku uyumamış, babamın yeni alacağı terliklerin hayalini kurmuştum.
Babam minibüse bindi, ona el salladık. ‘Çabuk gel baba” demeyi de ihmal etmedik. O ise bize ‘Eve gidin burada beklemeyin. Annenize yardım edin’ diye haykırıyordu. Biz eve gitsek de evde duramazdık ki. Köy meydanındaki çocukların oynadığı oyunlara da konsantre olamıyor, bir an önce onun dönmesini bekliyor, yol kıyısında dikilerek oradan geçenlerin dikkatini çekiyorduk. ‘siz ne bekliyorsunuz burada? ’ diye sorduklarında; ‘Babamızııı… Bize terlik almaya gitti’ deyerek onlara hava atıyorduk. Kasabadan gelen her minibüse koşuyor babamız inmeyince “of yaaaaaaaa…” çekiyorduk.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
öylesine geçmişe gittimki bababın elinin sıcaklıgı ellerimdeydi
sagolasın
selalar bir gün imamlar içinde okunacak
o kocaman yüreginden öpüyorum kutlayarak
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta