Ayakkabılarım 1-
Babam alış veriş yapmak için kente gitmeye hazırlanıyordu. Okullar bu hafta açılmıştı ama nedense biz alışveriş için biraz geç kalmıştık. Minibüs duraklarının kalktığı köy meydanına kadar babamın bir elinden ablam, bir elinden ben sıkı sıkı tutmuş “terliklerimiz yeşil olsun, üzerinde kırmızı çiçekler bulunsun” diye sürekli tekrarlayarak yürüyorduk. Bir yandan da minibüse bineceğinden emin olmak istiyorduk. Çok heyecanlıydım. Bütün gece uyku uyumamış, babamın yeni alacağı terliklerin hayalini kurmuştum.
Babam minibüse bindi, ona el salladık. ‘Çabuk gel baba” demeyi de ihmal etmedik. O ise bize ‘Eve gidin burada beklemeyin. Annenize yardım edin’ diye haykırıyordu. Biz eve gitsek de evde duramazdık ki. Köy meydanındaki çocukların oynadığı oyunlara da konsantre olamıyor, bir an önce onun dönmesini bekliyor, yol kıyısında dikilerek oradan geçenlerin dikkatini çekiyorduk. ‘siz ne bekliyorsunuz burada? ’ diye sorduklarında; ‘Babamızııı… Bize terlik almaya gitti’ deyerek onlara hava atıyorduk. Kasabadan gelen her minibüse koşuyor babamız inmeyince “of yaaaaaaaa…” çekiyorduk.
Tamamını Oku
Yüreğinize sağlık çok güzel akıcı olmuş duygularınız mısralara dökülmüş anlam ve anlatımı güzel sizi canı gönülden kutlarım kaleminiz daim ilhamınız bol olsun sevgilerimle +10 Puan
Kendi çocukluğumu buldum yazınızda ufak tefek farklarla. Farklardan birisi benimde bir babam (var)dı. İmamlıktan istifa etmiş ben doğmadan yada ilk doğduğum sene bilmiyorum. Medrese mezunu. Ve biz bir çok şeyi kendisinden doğru şekliyle öğrendiğimiz için safsatalarla beynimiz doldurulmadı. Eşşek sakallı sofular der, dalga geçerdi, bektaşi ruhluydu. Maalesefki özellikle ülkemizde bu yoz zihniyetler ekmek yiyor, prim yapıyor. Çoğu zaman heralde ben müslüman değilim diye şüpheye düşüyorum. Sanırım ölünceye kadar bu şüphem devam edecek.
Herkes kendi yerini bilecek ve kendi işiyle meşgul olacak sevgili kardeşim. Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum eserinize Üçüncü tam puanı Tekirdağ'dan gönderiyorum.
Sevgi ve saygılarımla.
Kısa bir bakacaktım ki az daha diye diye öyküyü sonuna kadar okudum. Öykünün yazım kalitesi hakkında yorum yapacak kadar hakim değilim ama, sözkonusu bazı olayların hala başımıza bela oluşunu ve ülkemin şu an en tedirgin noktada oluğunu canım acıyarak bir kez daha yaşadım. Tebrikler ederim.
Hiç kopmaksızın okudum bu öyküyü.
Yaşamdan süzülen kesitler ve onların can alıcı cazibesiyle anlatısı hoştu.
Öykülemede aranılan başat özelliklerin tam anlamıyla pratik sınamaları yerindeydi.
Öğelerin bir boşluk algısı yaratmaksızın plan evreleri içinde okuyucuya sunuluşu da dikkat çekiyordu.
Gerek anlatım teknikleri ve gerek biçem bu çalışmaya damgasını vurmuş.Özellikle konuşturmalar,betimlemeler;birinci kişili anlatımın olanakları çizgi ötesindeydi.
Gerek durum ve gerekse kesit yönüyle bir iç içeliğin harmanlanışı ,öykünün 'merakı gideriyor oluşu' açısından bakıldığında daha da somuttu.Bu durum konunun yönü ve sınırı hakkında yazarın gerekli denetimi elinden kaçırmadığını da göstermekteydi.
Yerel jargonun sınırı aşmaddığı,anlatıma inandırıcılık kazandırdığı kesindi.
Çok keyif alarak ayrılıyorum bu sayfadan.
Kutluyorum Değerli KIRIM'ı.
Erdemle.
Bu güzel öyküyü bizimle paylaştıpın için teşekkür ediyorum. Öyküyü; konusunun yalınlığı, dilinin güzelliği ve içtenliği bakımından harika bulduğumu belirteyim önce sonrada bu güzel öykü üreten dosttan yeni öyküler okumak istiyorum. Lütfen yaz. ve lütfen paylaş olur mu ?
'..- Param olunca kızıma ayakkabı da alacağım.
-Tamam, babacığım...'
Hayatın gerçekleri....okurken hayalimde canlandırdığım hikayeniz anlamlı olduğu kadar etkileyici olmuş, yüreğinize ve kaleminize tebrikler...Selam ve saygılarımla.
Gürcan hanım çok güzel bir anı idi, bunlar 2003'ü beklemişler, iktidar olup intikam almak için. Teşekkürün en büyüğünü babanıza ediyorum.
Saygı ve sevgilerimle.
beğeniyle okudum, kutluyorum kaleminizi, yüreğiniz daim olsun, sağlık ve esenlikler dilerim
selamlarımla
Pek hoş olmuş elinize sağlık, akıcı ve düşündüren, sürükleyici bir öykü...
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta