-I-
Pişmanlık dediğimiz şey, içimizde ki çocuğun ağlamasıdır. Yeryüzünün kirli ve çamurlu bahçesinde masum bir yanımız kalabilmişse eğer…Hepimizin sakladığı bir kadın vardır içimizde yada bir adam..Özlediğimiz, elimizden
avuçlarımızdan kayan bir bakış, bir dokunuş, bir dudak tadı..
Tam olarak ne zaman bilmiyorum ama, yıllar öncesi kaybettiğim içimdeki çocuğa rastladım geçen gün..Üstü başı perişan, dizleri yaralı, saçları kirli çocuk…Koca şehirde kaybolmuş, ürkek ve çekingen, telaşlı..Misketleri miydi
kaybettiği, uçurtmasının ipi mi kopmuştu, yada aç mıydı günlerdir yorgun muydu bilmiyorum…Canı yanmıştı besbelli..Beni görünce ağladı…Ağladım..
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
çok harika bir yazı olmuş tebrik ederim dileğim bu yzüzel yazıyı okuduktan sonra her insanın yazanları hayatına uygulaması ve anlaması hepsi gerçek her kelimesi nin ayı bir anlamı var bence YÜREĞİNİZE SAĞLIK ÇOK BEĞENDİM ÇOK DUYGULANDIM...
Bazen ayak sesleri zannedilenden daha çok bağlıyor insanı hayata.Unutulmuş kapı zilinin melodisi bir anda yükleniyor kulağa..
Ve sözler..kimi yazılan kimi hafızalara kazınan...
Ama en çok Ayak Seslerini beklemek koyuyor adama.
Yaz Deniz..sabırsızlıkla bekleyeceğim bu serinin devamını..
Kal huzur ve dostlukla.
Mehtap
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta