- Emekli bir öğretmenin duyguları. - (Yeni düzenleme)
Çiçeklerim!
Kokunuzdan uzak,
Cıvıltınızdan mahrum kaldığım,
Ve geçen yıllara inat
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
çok güzel olmuş ne denir böylesine bunun engüzel tarifi bir arkadaşımın dediği keşke ben yazsaydım emiroğluyusuf
kamuran öğretmen gerçekten sevginin azizliği bu olmalı herhalde......sizin hisleriniz bile yeter öğrencilerinize....ne mutlu sizin gibi hayatını görevine adamış insanları bilmek ve tanımak....gerçekten beni çok duygulandırdınız....ben de çocukları seven ve öğrencilere değer veren bir kişiyim ...sizleri örnek alacağım...teşekkürler yüreğinizden dökülen damlalar için .....bu aşk hepimizde olmalı.......'Haydi gelin!
İşte ellerim / işte yüreğim...
Şöyle uzanıp Anadolu’nun dört bir yanına
Parmak uçları kınalı kızların
Bastığı yeri titreten delikanlıların yurdu için
Yurdumuz için
Ölümüne çalışmalıyım'. ...işte bu herşey burda ...
görev hayatınızda sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler yeter bu ülkeye...tebrikler....yüreğinize sağlık....sevgiyle kalın kamuran öğretmen....
''...Haydi gelin!
İşte ellerim / işte yüreğim...
Şöyle uzanıp Anadolu’nun dört bir yanına
Parmak uçları kınalı kızların
Bastığı yeri titreten delikanlıların yurdu için
Yurdumuz için
Ölümüne çalışmalıyım...''
Bu şiiri daha önce atladığım için kendime çok kızdım inanın!.. Harikûlâde bir ülkü ve ülke sevdası var! Memleket sevgisi, memleketimin güzel çocuklarına ''öğretme'' coşkusu ile katmerlenmiş ''öğretmen aşkı'' var.
Hürmetlerimi arzetmek düşüyor bana ve bu şiiri alıp, tek tek , tanıdığım bütün öğretmen adaylarına göndermek kalıyor...
Esen kalın...
'Haydi gelin!
İşte ellerim / işte yüreğim.'..
Bu iki dize anlatıyor zaten......
Göz pınarlarımı kurutmayın lütfen...
Saygı ve sevgiler...
sevgili hocam öğretmenliğin en kötü yanı bu!!! asla emekli olamıyor insan.....
en mutlu olduğunuz anlar nelerdir diye sorsalar bir öğretmenin iki yanıtı olabilir: çocuğunun uyurken görüntüsü(her anne baba için geçerlidir..tadanlar bilir muhteşemdir.) birde sabah okuluna gittiği zaman gönülden etrafını çevreleyen günaydın bakışlı !! öğrencilerin sevgi duruşları...
ya işte hocam nasıl emekli olabilir ki insan!! üzülmeyin ...siz zaten ayaktasınız!! şiir tadında kalın...
Ayakta alkışlıyorum, tebrik ederim öğretmenim//Bekir Mutlu Gökçesu
ben her şeye aglamam çogu ölüme bile
bu şiire agladım.
ellerinizden öperim hocam.
Gönlüne,diline, kalemine sağlık Kamuran Hanım. Bu şiirini en çok Öğretmeni artık örnek olmaktan,model olmaktan çıkaran,bundan büyük bir haz duyan sihniyet okumalı. Öğretmeni öğretmen olmayanın anlaması zor.
Allah Resulü ilk vahiy geldiğinde 'beni örtün, beni örtün diyerek evine kapandığı zaman başucunda meraklı gözlerle ona bakan Hatice'si vardı.
Ona ayağa kalk anlat emri gelince, kime anlatayım,bana kim inanır diyince.Hatice 'bana anlat,ben inanırım' demişti.Hatice'nin sevdasıyla sizinki birbirine ne kadar da benziyor.
Tebrikler öğretmenim. Teşekkürler öğretmenim.
Vatanı soğan gören zihniyete yiğitçe bir başkaldırı,bir isyan
çok yürekten içten dizeler...siz zaten hep ayaktasınız öğretmenim....sevgi ve saygılarımla..
........
Haydi gelin!
İşte ellerim / işte yüreğim...
Şöyle uzanıp Anadolu’nun dört bir yanına
Parmak uçları kınalı kızların
Bastığı yeri titreten delikanlıların yurdu için
Yurdumuz için
Ölümüne çalışmalıyım
.
NE KADAR GENiS BiR YÜREK,
NE KADAR SAMiMi iFADELER
KALEMINIZE SAGLIK
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta