- Emekli bir öğretmenin duyguları. - (Yeni düzenleme)
Çiçeklerim!
Kokunuzdan uzak,
Cıvıltınızdan mahrum kaldığım,
Ve geçen yıllara inat
Sevginizi içimde çoğalttığım
Canlarım benim!
Öğrencilerim!
Ne diyeyim başlarken sözlerime /bilmiyorum.
Utanıyorum her birinizden,
Eziliyorum âcizliğimin altında,
“Atatürk’ün kızı böyle mi olmalı? ” diyorum.
Milyonlarca aç insan varken dünyada,
Akşam evine
Ekmek götüremeyen babalar kahrolurken utancından,
Benim karnım tok ne yazık!
Daha da ayıp olanı,
Az şekerli bir kahveyi yudumlarken,
Sokaktan geçen yorgun insanları seyrediyorum.
Sanki yanan bir ev var da karşımda / izliyorum.
Elimde, bir bardak suyum yok yangını söndürecek.
Yangının alevi âdeta yakarken yüzümü,
Eli kolu bağlı olmaktan utanıyorum.
Kendimi
Tavan arasına kaldırılmış tozlu bir sehpa,
Okunmayan bir kitap,
Kendi markasının son modeline tercih edilen
Bir arabanın kaderine ortak görüyorum.
Duyuyorum içimde
Yılkı atlarının / yüreklerine sığmayan isyanını.
Hani sonbaharda kırlara salıverilen,
Kurda-kuşa yem edilen yılkı atları var ya;
İşte ben burada olan gövdeme rağmen,
İstemeden ama mecburen
O atların arasında dolaşıyorum.
Ben ayağa kalkmalıyım çocuklar!
Benim de yapacak bir şeylerim olmalı
Şu vatan için
Gözbebeklerini yüreğimde hissettiğim
İnsanlarım için...
Kullanma süresi dolmuş yiyecekler gibi
Tozlu raflarda kalmamalıyım.
Klasik bir müzik / bir tablo gibi
Her çağda geçerli olmalıyım,
Çalgılarda ses vermeli,
Salonlarda yankılanmalıyım.
Ben ayağa kalkmalıyım çocuklar!
Naftalin kokan ve sandıklara kaldırılan
Modası geçmiş bir mantoya benzeyemem
Çürüyüp kokuşmayı bekleyemem bir koltukta.
Şafakta, fırlayıp kalkmalıyım yataktan,
Geç kalmamak için işime
Zaman karşı yarışmalıyım.
Saçlarıma dolan aklara inat,
İnkâr edercesine yorgunluğu,
Bedenim beynime kafa tutana kadar
Çalışmalıyım.
Akşam eve geldiğimde
Tabanlarım yanmalı yorgunluktan,
Çatlamalı ağrıdan başım,
Susturmalıyım açlığımı bir lokma ekmekle,
Kendimi yatağa dar atmalıyım.
Beyaz bulutlar mavi gökyüzünü nasıl örterse,
Yumuşacık,okşar gibi,
İşte ben de öyle gözlerimi uykuya kapatmalıyım.
Ben ayağa kalkmalıyım çocuklar!
Bakımsız,köhne bir bahçenin sınırında
Dal uçları kurumaya başlamış
Yaşlı bir ağaç değilim.
Ben yeniden toprağa ekilmeli
Çimlenmeliyim.
Ne kadar yorgun,
Ne kadar başarı dolu olsa da geçmişim,
Geçmiş geçmiştir artık.
Tedavülü geçmiş başarılarla
Boşa öğünmek yakışmaz bana,
Geçmişe bir sünger çekip
Beni çökertmek isteyen yıllara direnmeliyim.
Dokumalıyım zamanı akıl tezgâhlarında
Her zorluğa meydan okumalıyım.
İnkâr etmeliyim 50ye merdiven dayayan yaşımı.
18imde,
Hadi en fazla 25imde olmalıyım.
Yoruldum bu uzun dinlenmekten çocuklar!
Susuz kalan bir çiçeğin,
Suya kavuştuğu anda dirildiği gibi
Doğrulmalıyım.
Oturmak bana göre değil çocuklar,
Koşmalıyım ben.
Çalışanlar kervanına katılmalıyım.
Silkip omuzlarımdaki rehaveti
Artık davranmalıyım.
Anlıyor musunuz beni çocuklar?
Ayağa kalkmalıyım.
Vatan için vurulan her kazmanın,
Dikilen her fidanın
Bir ucundan ben de tutmalıyım.
Ama önce,
Ayağa kalkmalıyım çocuklar!
Önce ayağa kalkmalıyım.
Haydi gelin!
İşte ellerim / işte yüreğim...
Şöyle uzanıp Anadolu’nun dört bir yanına
Parmak uçları kınalı kızların
Bastığı yeri titreten delikanlıların yurdu için
Yurdumuz için
Ölümüne çalışmalıyım.
Kayıt Tarihi : 6.5.2004 12:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kâmuran Esen](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/05/06/ayaga-kalkmaliyim-cocuklar.jpg)
İşte ellerim / işte yüreğim...
Şöyle uzanıp Anadolu’nun dört bir yanına
Parmak uçları kınalı kızların
Bastığı yeri titreten delikanlıların yurdu için
Yurdumuz için
Ölümüne çalışmalıyım'. ...işte bu herşey burda ...
görev hayatınızda sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler yeter bu ülkeye...tebrikler....yüreğinize sağlık....sevgiyle kalın kamuran öğretmen....
İşte ellerim / işte yüreğim...
Şöyle uzanıp Anadolu’nun dört bir yanına
Parmak uçları kınalı kızların
Bastığı yeri titreten delikanlıların yurdu için
Yurdumuz için
Ölümüne çalışmalıyım...''
Bu şiiri daha önce atladığım için kendime çok kızdım inanın!.. Harikûlâde bir ülkü ve ülke sevdası var! Memleket sevgisi, memleketimin güzel çocuklarına ''öğretme'' coşkusu ile katmerlenmiş ''öğretmen aşkı'' var.
Hürmetlerimi arzetmek düşüyor bana ve bu şiiri alıp, tek tek , tanıdığım bütün öğretmen adaylarına göndermek kalıyor...
Esen kalın...
İşte ellerim / işte yüreğim.'..
Bu iki dize anlatıyor zaten......
Göz pınarlarımı kurutmayın lütfen...
Saygı ve sevgiler...
en mutlu olduğunuz anlar nelerdir diye sorsalar bir öğretmenin iki yanıtı olabilir: çocuğunun uyurken görüntüsü(her anne baba için geçerlidir..tadanlar bilir muhteşemdir.) birde sabah okuluna gittiği zaman gönülden etrafını çevreleyen günaydın bakışlı !! öğrencilerin sevgi duruşları...
ya işte hocam nasıl emekli olabilir ki insan!! üzülmeyin ...siz zaten ayaktasınız!! şiir tadında kalın...
TÜM YORUMLAR (11)