Yaşadığını bilen yaşamayı seçer.
-
i. boyut1 protest müslüm
Mavi kar yağıyor doğal pembe çimlere Ve Stuart yine sahnede. Kah Man. City Kah Hotspur; inceden bir düzen, yumuşak, pamuk oyun stili uymuş hakemine de.
Sarı kartlar birbirini kovalasa da en son bir tane kırmızı çıkacak maçın sonunda; sanki tüm sarı kartlar Tümer Metin’eydi:Asla bir kırmızı kart çıkartamadı Phil Dowd koşmak için gol koklayanlara. O hızlı hızlı konuşması ve ağzını açıp kapayışları ile dişleri ayrık birbirinden, A.B.D.’deki İngiliz komutanlarını anımsattı ne yalan söyleyeyim, Kurtuluş savaşı günlerindeki -Music’in videosunda coşup eğlenişinden önce Madonna’nın; arabada, arka kabinde- hani perukalı kırmızı urbalılar, ne var ki hiç benzemedi hızlı yayışı kelimeleri ağzın, Teksas rodeosu country yanık lehçesine. Oldukça dinamik koşuşu gibi zihni de –ki zor ola denlisinden bu kıta avrupasında- ve neden belirtiyor sarı kart gösterdiklerine ya da göstereceklerini algılamış bile, uyarıyor ve dakikalarca sebep anlatıyor. Şeker bir herif, Stu yumruğu gibi. Bir boğa kafatası, ama aklı gibi hisleri –Wayne Rooney’in cep telefonundaki foto şipşakta, hızından belirsizleşmesi. Beyinsiz olamaz ikisini dengeleyebilen. Ve Pearce yumruğunu kaldırıyor ulusal teknik direktörlüğe göz kırpış az anlayan için derinlerden. Yükseklere çıkardı Man. City’i, bu daha o penaltı kaçırdığı maçta belliydi. Yedi kendini ve sonraki maçta kaçırmadı. Geçerlediğinde bu sefer penaltıyı yumruğu havada, böğüren ağız ses tellerinde; Phil Dowd sahnede, gülen çehre kararlılıkta. Bireysel çıkında, sanki bir değerler gizli; Shearer’e patentlenişine bu benziyor, onun gol attığında sevincine el kaldırışı: Real’li Brezilyalılar fazlasıyla yere
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta