Ay şahit! Şu yıldızlı gece, şu ayaz şahit! Kara gece, sokak lambalarının cılız ışığı, şu kaldırımlar şahit! Şu bomboş, ıssız parklar; şu tenha kalabalıklar şahit! Şu saat, şu vakit, bak şu an şahit!
Zihnim, nefes almama mani oluyor! Kafam, kafamın içindeki seslerle başedemiyor! Ve vallahi, ve billahi şu gece şahit; gitmiyor, gözlerimden, gözlerin!
Duyduğum ses, sen!
Yürüdüğüm yol, içtiğim sigara, döktüğüm yaş, ettiğim duam sen!
Ağladığım duvar, mabedim… Sen!
Ve vallahi, ve billahi seni, beni, onu, bunu, her şeyi… Kainatı yaradan Rab şahit; gitmiyor, gözlerimden, gözlerin!
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta