Ay Parçası
AY PARÇASI
Aklım kuytulara varamadan
Dolup taşar sebepsiz.
Ne hayattır beni çığırından çıkaran
Ne ölümcül bir vakit,
Düşüncelere varamadan
Bırakırım sigarayı.
Belki bir sis, bir pustur
Beni alıkoyan.
Çatlamaktan hallice
Parçalanır ciğerlerim.
Yenice değil ki bu,
Ah, sen ay parçası :
Hangi evrenin gülüsün böyle?
Anımsıyorum çocukça hallerimizi,
Paylaştığımız yemekleri,
Hatırdan hiç silinmeyecek gülüşlerini,
Cennet, cennet gözlerin ay kadın.
Gülüşlerin, beni dar ağacına sürükler,
Bilir misin ay parçası?
Sen bilir misin bu içimdeki yangını?
İki kelamınla beni sardığını bilir misin?
Plansız, hesapsız, kitapsız,
Seviyorum seni.
Öyle deli dolu değil,
Adam akıllı seviyorum mah kadın.
Affet, ben ağlattım seni,
Gözünden düşen inciye,
İçim kan akıtır, bilir misin?
Saçların, saçların gece karası...
Düşlüyorum seni her an,
Kah anılar, kah hayaller ay parçası.
Ah sen ay parçası,
Sevdan gök gibi
Sonsuz ve ebedi...
Zihnime prangalar vurulmuş,
Yalnız seni söyler, seni ister.
Bilir misin?
Sana bakarken bile seni özlediğimi?
Her zerrem seninle dolu,
Ah sen bilir misin?
Ritüellerimiz olur gelenek gibi,
Bakışların, sesim çıkmaz
Sen anlarsın, bakışlarım
Susarak haykırdık seninle.
Seni anlatabilmenin mümkünatı yok.
Hiç bir kelime yeterli gelmez ki,
Ne çok isterdim duygularımı tarif etmeyi ama
Halbuki bu imkansız, değil mi?
Çağırır meşe ağacın, gövdesi huzur verir mi?
Ah bu son bahar, yapraklar sararır,
Kopar dalından tek tek.
Yekta sen, yekta sen ışıldarsın
Bir eylül günü bastım bağrıma,
Eylül gelip geçici,
Sevdamdan uzak...
Biz iki şatir,
Bulmuşuz birbirimizi.
Ah sen ay parçası,
Nasıl da bakarsın gözlerime?
Güneş yakardı sanırdım
O öğlen sabahı,
Meğer küçücük gözlerinmiş...
Sen ay parçası, sen bilir misin?
Yüreğimin hastalığını bilir misin?
Gönlümün dermanı olduğunu
Bilir misin?
Dağılmış koynunda benlerin,
Pamuğun üstüne düşen siyah inci taneleri,
Ben bilirim.
Sonsuz hayatlar diledim,
Bağışla maziden beni,
Vardır ki her yaradan ağır gelir bana
Oturur boğazıma ateşten mızraklar
Bir türkü çalar belki
Ardından bırakır
Kendini gözyaşlarım
Bir de meçhullerde olanlar vardır ki...
Ellerin ay kadın;
Ellerin bir bucaksız diyar.
Ben bilirim,
Kır bahçeleri avucunda açar,
Tütünle karışan ellerin.
Issız sensizlik, zifiri karanlık
Kaç geceyi sabah eyledim,
Bilir misin?
Bilir misin, sensizlik ağza alınmaz hiç
Felaket olur o vakit ,
Sen ay parçası,
Sen en renkli düşlerim...
Sen sol ağrım...
Sen kabuk bağlanmayan yara...
Sen şu kahpe dünyaya yanarsın,
Ben ebediyen sana...
Kayıt Tarihi : 17.8.2022 01:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
2019 yılında içimdeki bohem, beni oldukça yoruyordu. Sürekli savaş halinde olan düşüncelerim beni yiyip bitirirken çocukluktan beri en sevdiğim meselelerden biri olan yazmayı denedim. Bir kitap yazdım. Ve kitabımda Safa isimli konuşamayan bir kişi var. Safa, çocukluk aşkı ve onu en uç noktalara taşıyan sevdasına bu şiiri yazdı.Onun yazdığı kelimeler, dile gelmeyen haykırışları. Bu şiirde ise ona yakarışları. Sevdiği kadını ve yaşadıklarını anlatan bir şiir...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!