Ey yar...
Ben göğümde sakladım seni.
Toprağa değil,
Gece yarısı yağan çiğin ilahi tadına...
Ve alemde; gamdan, hevesten, zamandan öte,
Özenle yerleştirdim içime...
Dokundum yıldızların kapısına tek tek,
Dedim ki:
‘Alın ışığınızı benden, yeter ki onu aydınlatın.’
Bazen Mevlana’nın kalbini yakan
Şems’in dokunuşları,
Bazen de seccadeye düşen
Gözyaşı kadar arıydı aşkım.
Lakin şu alemde sana ulaşmak değil amacım,
Ben sana, benden aşıp da ezelden ulaştım.
Ey benim göğümde sızım sızım sakladığım yar.
Şu koca göğü sen yerleştirmişsin ya içime...
Orada mavinin her tonu merhem olur,
Yeşilin her tonu aşkı konuşur,
Beyaz döşeklerde uyur anılar,
Rüyalara dalar kehribar gözler,
Ay her dem, küllerinden doğar güneşe,
Ve ben hakikate yaklaşırım.
Ah yar...
Bu bendeki aşk,
Artık ne bedene ne de ruha sığmaz.
Varlığın ötesindeki ince hattı aşar da,
Dörtnala gerçek aşka doğru koşar.
Aklımın terazisini söktüğüm yerde,
Mis kokulu turuncu kadife çiçekleri açar.
Gözlerim hakikatin hicranını yaseminlerle kucaklar.
Artık bilirim,
Aşk ne yandığım ne de aradığım bir şeydir.
O beni benden alan,
Beni sende bulduran bir sırdır.
Ey yar,
Ben kaybolurum,
Asıl olana varırım senin göğünde.
Çünkü toprak senden,
Su senden,
Ben senden.
10 Ekim 2025
Serpil ÇavuşoğluKayıt Tarihi : 14.10.2025 16:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!